İngiltere’nin Edenfield köyünde barınakta 9 yıl yaşayan Humbug adlı köpek nihayet bir yuvaya kavuştu. Yeni sahipleri kafalarında çoktan belirledikleri bir hedefle barınağa gittiler ve sordular: “Burada en uzun zamandır kalan köpek hangisi?”
Görevliler Humbug’u gösterdler. Japın bekçi köpeği “Akita” türünen siyah-beyaz bir örneği. 9 yılı aşkın süre birinin kendini sahiplenmesini sabırla bekledi. Humbug, slında barınakta doğdu. Annesi Lulu, 2014’te sahibinin beklenmedik ölümü üstüne barınağa getirilmişti. Humbug bebek olduğu dönemde bir sahip buldu. Ama onu alanlar kısa bir süre getirdi. Nedeni: Humbug çok ürkek, hatta korkaktı.
Barınağa dönüşünü izleyen yıllarda ona yeni bir sahip bulunamadı. Çünkü, barınak görevlilerine göre, karışık, hatta karmaşık bir karakteri vardı. Barınağın bahçesinde yavru köpeklerle oynamaya da alışmıştı.
Humbug son derece nazik ama korkularıyla yaşayan bir hayvandı. O yüzden eğitilmesi bir hayli zor oluyordu.
Yıllar, yıllar geçti. Humbug hep bir sahip bekledi. Barınağın görevlileri ona gözleri gibi bakıyorlardı ve gönüllüler de onu zaman alıp gezdiriyorlardı. Bu gezintilerin ilk zamanlarına biraz korkuyordu ama hep aynı gönüllüler gelip gezdirince seviçten havalara uçuyordu.
Bu gönüllülerden biri köpeği gezdirmekle kalmadı, aile sıcaklığını yaşaması için hafta sonları evine aldı. Bu da köpeğin kendine güvenini kazanmasını sağladı.
Barınak görevlileri ona kalıcı bir yuva bulmak için çok çabaladılar. Örneğin, geçen yıl Facebook’tan “Bir köpek edinmek istiyorsanız, tercihiniz Humbug olsun. O harika bir köpek ve dünyanın tüm mutluluklarını hak ediyor” mesajı yayınladılar.
Ve sonunda müjde geldi: Köpeklerle yaşamaya alışık olan Ken Marsh ve Sandra Rothwell çifti barınağa gidip Humbug’u kucakladılar. Yeni sahiplerinden son haber: “Her şey mükemmel gidiyor. Ona kısa sürede bağlandık. O da biize hızla alıştı. Onu çok seviyoruz.”
Ve de biraz şımarttılar: “Evimizde Humbug iki yatağa sahip. Biri zemin katta, öbürü üst katta. İkisi de kalorifere yakın. Böylece Humbug sıcacık bir yuvanın keyfini çıkarıyor. Biz de onun varlığıyla mutlu oluyoruz.”