Aybüke Derin Deprem'de Yaşadıklarını Paylaştı!

Sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla geniş kitlelerin dikkatini çekmeyi sürdüren sosyal medya fenomeni Aybüke Derin Instagram sayfasından yaptığı paylaşımda Kahramanmaraş'ı geçtiğimiz gün saat 4.17'de vuran 7.7 şiddetindeki depremde ailesiyle yaşadıklarını paylaşırken çarpıcı ifadeler kullandı. 

 

Sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla geniş kitlelerin dikkatini çekmeyi sürdüren sosyal medya fenomeni Aybüke Derin Instagram sayfasından yaptığı paylaşımda Kahramanmaraş'ı geçtiğimiz gün saat 4.17'de vuran 7.7 şiddetindeki depremde ailesiyle yaşadıklarını paylaşırken çarpıcı ifadeler kullandı. 

 

Aybüke Derin Instagram sayfasından yaptığı paylaşımda deprem anında yaşadıklarını şu şekilde anlattı: 

 

HİÇBİRŞEY YOKMUŞ GİBİ!

 

"Gece 04:17. Saniyesinde uyanıp bağırdım herkesi uyandırdım, koşarak Doğa’nın odasına gittik. Gözlerim duvarın yarılışını gördü.Mehmet Doğa’yı kucaklayıp kapandı ve o anda gardrop sırtına düştü. Arkadaşım da bende kalıyordu. Hemen yaşam üçgeni oluşturduk ayrıca gardrobu tutmaya çalıştık. Kaç saniye sürdü bilmiyorum ama yıl gibiydi. Işıklar söndü sürekli sallanıyor ve her saniye başka bir duvar patlıyor burnumuza tozlar doluyor. Sürekli Doğa iyi mi diye sorduğumu hatırlıyorum. Gürültü çatırtılar giderek arttı artık son çatırtıda yere çökeceğiz dedim. Sonra ‘Hayır bu rüya hayır bu rüya uyanmak istiyorum’ diyorum, bi yandan da dua ediyorum. Ve bir anlık sessizlik oldu, durdu. Nasıl kaldırdık o gardrobu nasıl çıktık bilmiyorum. Flashı açmaya çalışırken 2. fotoğrafı çekmişim…

 

O merdivenler sanki sonsuza iniyordu. Allahım nolur bitsin şu merdiven diye bağırdım. Bi yandan üzerimize bir şeyler döküyor. Dışarı çıktık hemen arabaya bindik ve karanlıkta gaza basar basmaz çukura düştük. Orda kaldık kimse yardım etmek istemiyor herkes kaçıyor. . Binanın yanında diğer artçı depremleri hissederek kurtulmaya çalışıyoruz arabayı itiyoruz. Her yerden gelen çığlık sesleri çınlanıyor kulağımda… Dün kızdığım, önemsediğim, planladığım her anlamsız. Çok sevdiğimi sandığım eşyaları hiç sevmiyormuşum.

 

‘Yaşıyoruz, yaşıyoruz çok şükür yaşıyoruz’ Bin kez öptüm Doğa’yı. Gülen’e sarıldım. Hem ağlıyoruz hem şükrediyoruz. Birden minik bi ses karpuz adam şarkısı söylemeye başladı. Hiçbir şey yokmuş gibi. Her şey rüyaymış gibi. Gerçek olamazdı zaten… telefonumuz çekmiyor hava soğuk arkadaşlarımızın bizi almasını bekledik çukurun içinde. Bu şekilde ulaştılar bize. Ve toplanma alanına gittik. İşte o ana kadar farkında değildim uyanmayı bekliyordum… O enkaz evleri, yaralıların çığlıklarını duyana kadar. Filmlerdeki gibi ama gerçek.

 

Hemen birilerine ulaşmaya çalıştık. Arkadaşlarımızın ailelerinin ölüm haberlerini aldık. Devlet hastanesi yıkılmış, askeriye, kız yurdu yıkılmış. Trafik ilerlemiyor. Arabamızı çekip yola çıkmak istiyoruz halatlar kopuyor. Şans eseri bir kamyona denk geldik ve yardım ederim dedi çukurdan çıkardı arabayı. Bir süre toplama alanında bekledik sürekli diğer depremleri hissederek. Mahallenin bakkalı yıkılmış ordan bir bisküvi, süt ve bez aldık. Hesabına parasını attık. Ve benzin bulmak için yola çıktık. Arabada dün aldığım lavantalar vardı. Sanki her şey normal Aybüke diyordu. Sinirlenip dışarı fırlattım. Normal değil işte değil. Saçlarımdan inşaat taşları dökülüyor. Doğa eve gidelim anne diyor…. Sadece bisküvi yediği için kustu… Evet çok zordu ama çok şükür İYİYİZ. Sağlıklıyız. Yoldayız. Sağ sağlim Konya’ya gidelim tüm yardım çağrılarını paylaşacağım"