DoÄŸal güzelliklerin büyüleyici tarihi zenginlikleriyle harmanlandığı Asya Kıtası'nın fantastik ülkelerinden Güney Kore, maceraseverlere ve ,tarih tutkunu gezginlere sonbaharda benzersiz bir seyahat deneyimi sunuyor. 

DoÄŸal güzelliklerin büyüleyici tarihi zenginlikleriyle harmanlandığı Asya Kıtası'nın fantastik ülkelerinden Güney Kore, maceraseverlere ve ,tarih tutkunu gezginlere sonbaharda benzersiz bir seyahat deneyimi sunuyor. DoÄŸal güzelliklerin büyüleyici tarihi zenginlikleriyle harmanlandığı Asya Kıtası'nın fantastik ülkelerinden Güney Kore, maceraseverlere ve ,tarih tutkunu gezginlere sonbaharda benzersiz bir seyahat deneyimi sunuyor.

Kore'de yaklaşık 1000 yıl hüküm süren eski Silla Krallığı'nın baÅŸkenti Gyeongju’dan iki Kore arasında ateÅŸkes anlaÅŸmasının imzalandığı 27 Temmuz 1953'te oluÅŸturulan Askerden Arındırılmış Bölge’ye (DMZ) kadar zengin tarihinden beslenen kültürel öÄŸeleri bünyesinde barındıran ülke, adeta açık hava müzesi olarak keyifli bir tatil olanağı saÄŸlıyor. Yaz aylarının ardından tatil rotalarının bir süreliÄŸine ara verilen kültür destinasyonlarına çevrilmeye baÅŸlandığı bu dönemde, Antik ÇaÄŸ’a dek uzanan tarihi zenginliÄŸi ile Güney Kore, ziyaretçilerin unutamayacakları eÅŸsiz deneyimlere ev sahipliÄŸi yapacak bir destinasyon olarak öne çıkıyor. Modern ve gelenekseli bir potada harmanlayan ülke, dünyanın neredeyse hiçbir yerinde benzeri olmayan doÄŸal güzellikleri, lezzetli mutfağı, sanat ve eÄŸlence hayatının yanı sıra aynı zamanda seyahat severler için çok özel bir tarihi dokuya da sahip.

Asya Kıtasının En Eski Gözlemevi Güney Kore’de

M.Ö. 57 yılında kurulan tarihi Silla Krallığı’nın baÅŸkenti Gyeongju, ÅŸehrin dört bir yanına dağılmış deÄŸerli binalar ve eserler ile ziyaretçilerin büyük Silla'nın hem yükseliÅŸ hem de çöküÅŸ dönemini yakından gözlemlemelerine imkan saÄŸlıyor. Bölge, tarihi zenginliÄŸinin yanı sıra hayranlık yaratan doÄŸası ile de dikkat çekiyor.

Gyeongju denince akla ilk gelen eser ÅŸüphesiz Kore'de UNESCO Dünya Mirası listesine kaydedilen ilk tarihi tapınak olan Bulguksa Tapınağı. Bulguksa tapınağının ihtiÅŸamı, Silla Krallığı'nın altın çağının simgesi olarak kabul ediliyor. Budist kültürün temsili bir kalıntısı olan tapınak, 1995'te UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak belirlendi. Tapınağın tarihi deÄŸeri ve mimari güzelliÄŸiyle beraber özellikle sonbaharda büründüÄŸü adeta tablo görünümü, ziyaretçileri huzur ve sükûnet içindeki bu mekanda mevsime hayran bırakıyor.

Seokguram Grotto da yine tarihi 8. yüzyıla uzanan bir Silla Krallığı dönemi eseri. Bulguksa Tapınağı'na 3 kilometre yürüyüÅŸ yolu mesafede olan ve Buda’ya adanmış bu mistik maÄŸara da 1995 tarihinde UNESCO Dünya Mirası olarak tescillendi. 

Gyeongju’da bulunan ve Silla Krallığı döneminde kutsal kabul edilen Namsan Dağı, yamacına dağılmış 100 tapınak alanı, 80 taÅŸ Buda heykeli ve 60 taÅŸ mabet ile çok etkileyici ve adeta gerçek bir açık hava müzesi. Silla Krallığı'nın uzun tarihinin ve görülmeye deÄŸer doÄŸasının bir araya geldiÄŸi Namsan Dağı, Silla halkının estetik anlayışının ve dini geleneklerinin evrilerek bugünkü sanat biçimine dönüÅŸtüÄŸü yerdir.

Daereungwon Mezar Kompleksi, hemen Gyeongju ÅŸehir merkezinde sizi bekliyor. Bu ruhani yerde gezerken göz alıcı dev tümülüs silüetlerinin adeta yemyeÅŸil bir park gibi sizi alıp antik döneme götürmesine izin verin. Bu alanda yer alan ve Silla döneminin tipik bir üst sınıf mezarı olarak nitelendirilen Cheonmachong Mezarı, bugün içerisine girilebilen tek mezar olarak öne çıkıyor. Bugüne dek bu höyükte toplam 11.526 eser keÅŸfedildi. Mezar, aynı zamanda Kore'nin antik bir mezardan çıkarılan ilk sanat eseri ve Silla Krallığı'ndan kalan birkaç tablodan biri olan Cheonmado’yu (Kore Uçan Atı) da barındırdığı için ayrı bir öneme sahip.

Gyeongju’nun simge yapılarından bir diÄŸeri Cheomseongdae Gözlemevi, Asya kıtasının en eski astronomi gözlemevi olmasıyla da tarihi bir öneme sahip. Gözlemevi, yaklaşık 9 metre yüksekliÄŸinde silindir ÅŸeklinde inÅŸa edildi ve bir yıldaki gün sayısını simgeleyen 365 taÅŸtan oluÅŸuyor. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Cheomseongdae Gözlemevi tarihi deÄŸerinin yanı sıra sonbaharda ışıldayan pembe pamuk ÅŸekeri çimi (muhly) de Gyeongju'nun sonbahar rengini temsil ediyor. Güney ve Kuzey Kore arasında ateÅŸkes anlaÅŸmasının imzalandığı 27 Temmuz 1953'te kurulan DMZ (Askerden Arındırılmış Bölge) tampon bölgesi, siyasi statüsü ve tarihsel yapısı açısından dünyada ilk ve tek olması ile ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim imkanı sunuyor. Bu bölgede belirli noktalar kontrollü turlarla gezdiriliyor, büyük dürbünlerle kuzey tarafı izlenebiliyor.

Hattın hem kuzeyinde hem de güneyinde 2 kilometre geniÅŸliÄŸinde bir araziyi kapsayan DMZ, halen resmi bir barış anlaÅŸması imzalanmadığından 60 yılı aÅŸkın bir süredir insanlar tarafından kullanılmıyor. Bu sebeple de vahÅŸi yaÅŸama bir sığınak olmuÅŸ durumda. Bölge bu özelliÄŸiyle, tarih severlerin yanı sıra doÄŸa severler için de cazip bir destinasyon.

AteÅŸkes anlaÅŸmasının imzalanması ile beraber bu bölge dünyada benzersiz bir yer haline geldi. Bugün tam ortadan ikiye bölünmüÅŸ Panmunjom isimli bölge, ÅŸahin gözlü korumaları ve dikenli tel çitleriyle DMZ'nin belki de en ikonik görüntüsüne sahip olabilir. Panmunjom’un bir sokağı ve hatta bu sokaktaki BirleÅŸmiÅŸ Milletler Askeri AteÅŸkes Komisyonu Konferans Binası bile tam ortadan ikiye bölünmüÅŸ durumda. Sınır, bu bina içindeki müzakere masasının tam ortasından geçiyor ve iki ülke yetkilileri bu masada görüÅŸmelerini gerçekleÅŸtiriyor.

Gezginler için bir baÅŸka ilgi çekici yer ise, Kuzey Kore'ye göz atabilecekleri, ilk olarak 1987'de halka açılan Dorasan Gözlemevi. Gözlemevinin yakınında, Kuzey Kore tarafından inÅŸa edilen ve 1978'de keÅŸfedilen 'üçüncü yeraltı tüneli'bulunuyor. Yerin 200 fit altında olan bu sızma tünelinin uzunluÄŸu 1,6 kilometreyi aşıyor. YüksekliÄŸi ve geniÅŸliÄŸi 2 metre olan tünel, bir saatte 30.000 askeri harekete geçirebilecek kapasitede.

Dorasan Ä°stasyonu, Güney Kore demiryolu hattının en kuzeydeki durağı. BirleÅŸik bir Kore için çabanın sembolü haline gelen Dorasan Ä°stasyonu, birçok Koreli için Güney Kore'deki son durak deÄŸil iki ülke birleÅŸirse "Kuzey Kore'ye giden ilk istasyon". Seul’den hareketle DMZ’ye gelen DMZ treni de her biri barış, sevgi ve uyum temalarıyla tasarlanmış üç kabinden oluÅŸuyor. Tarihin üstesinden gelmeyi ve doÄŸayla yaÅŸamın büyüklüÄŸüne odaklanmayı hedefleyen DMZ treni, yolculara bölgenin eÅŸsiz manzarasının tadına varacakları bir seyahat imkanı sunuyor. 

Yine DMZ içerisinde yer alan Cheorwon Barış Gözlemevi ve DMZ Müzesi de yakın tarihe tanıklık etmek isteyen gezginlerin ziyaret etmeden dönmek istemeyecekleri bir etkileyiciliÄŸe sahip. Güney Kore ülkenin farklı kültürünü deneyimlemek, eÅŸsiz tarihine ve benzersiz doÄŸasında huzur veren atmosferine ÅŸahit olmak isteyen herkesi ağırlamayı bekliyor.