Alvaro Morata, İspanya Milli Takımı olarak Avrupa Şampiyonluğu’nu kazandıkları maçtan sonra kupayı kaldırırken gözyaşlarını tutamadı.
Çünkü daha 3 ay öncesine kadar geçirdiği depresyon nedeniyle ayakkabılarını bile bağlayamıyordu. O günleri anlatırken, “Bir türlü bağcıkları biraraya getiremiyordum. Sonunda başardığımda bir an önce eve dönmek istiyordum. Ağzım kupkuru oluyor, gözlerim bulanıklaşıyordu” dedi. Çok ağır bir depresyon geçiriyordu. Sıkıntılarını ve bunalımlarını şöyle özetledi:
'Gerçekten depresyon ve panik atakla katlanılmaz sorunlar yaşamaya başladığınızla, ne iş yaptığınızın, kişisel konumunuzun ne olduğunun hiçbir anlamı kalmıyor. Senin içindeki başka biriyle her gün ve her gece mücadele etmek zorunda kalıyorsun.'
Alvaro Morata sonunda çareyi İspanya’yı terketmekte buldu. Avrupa Şampiyonluğu’nu kazandıktan sonra Atletico Madrid’den ayrılıp AC Milan’a gitti. 31 yaşındaki Alvaro Morata gücü ve cesareti sayesinde hastalığı ve depresyonu yenmeyi sonunda başardı.