Amerikalı ölümsüz yönetmen Alfred Hitchcock’un 1963’te çevirdiği “Kuşlar” (Özgün adı: The Birds) filmini hatırlayanınız var mı?

Fenoreporter - Dış Haberler Servisi

Tippi Hedren ile Rod Taylor’ın baş rollerini paylaştıkları film, bir kasabada kuşların insanlara terör yaşatmasını konu alıyordu. Ve bir mesaj veriyordu: “Doğa insandan öc almaya hazırlanıyor.”

İşte o filmdeki kuş terörü günümüzde bir İspanyol kasabasında yaşanıyor.

Ülkenin kuzeyindeki Asturias bölgesinin Pravia kasabası halkı 6 aydır tam bir karga kabusu ile boğuşuyor. Kargalar evlerine ve araçlarına saldırıyor. Hayvanların bu öfkelerinin nedeni de bir türlü bulunamıyor.

Pravia’nın armasını, yani yerel bayrağını 10 karga süslüyor. Buradan bölge halkının yüzyıllardır kargalarla barış içinde birarada yaşadıkları sonucunu çıkarabiliriz.

Ancak son 6 ayda bu dostluk veya uyum bozuldu. Mayıs ayında Pravia halkı yetkililere karga sürülerinin pencerelerine saldırdığını, çarpmanın etkisiyle kan içinde kaldıklarını bildirmeye başladılar.

Zamanla durum daha da kötüye gitti. Kargalar sadece evlere değil, arabalara da saldırıyorlar, camları kırmak için gagalayıp duruyorlar ve kan kaybediyorlardı.

Kasabanın bir sakini geçenlerde önündeki tabloyu şöyle anlattı: “17 karga bir pencerenin önünde toplandı. Hiçbir şey onları korkutamıyor, kaçırtamıyor. Bir komşum çizikler nedeniyle arabasını baştan sona boyutmak zorunda kaldı.”

Halk, kargaların bu saldırganlığını önce yavrularını korumak için insanlardan uzaklaştırmak isteğine bağladı. Yavrular büyüdü ama kargaların öfkesi geçmedi. Şimdi doğal yaşam alanlarının yok edilmesi ve yiyecek bulmakta çok zorlanmaları nedeniyle kargaların saldırganlaştığını düşünüyor.

Ancak ne yazık ki, hiç kimse bu saldırıları durdurmak için bir çare bulamıyor. Belediye meclisi de kargaları uzaklaştırmak için ekipler oluşturdu ama durduramadı. Tuzaklar kurup yakalamaya veya balonlar patlatıp korkutmaya çalıştı. Hiçbir işe yaramadı. Şimdi onları uzakta tutmak için ağ kullanmayı düşünüyorlar.

Pravia Belediye Başkanı David Alverez, “Çok tuhaf bir durum. Camlara çok şiddetle çarpıp ölüyorlar” diyor ve ekliyor: “Onları bir türlü kasabadan uzaklaştırmayı başaramadık.”