İsveç'in başkenti Stockholm'de bulunan küresel felaket senaryoları üzerinde uzmanlaşan Global Challenges Foundation 2023'te insanlığın karşılaşabileceği felaket senaryoları ile ilgili dikkat çeken ifadeler kullanırken, 2023 yılının felaket yılı olabileceğini belirten raporunu yayınladı.
İsveç'in başkenti Stockholm'de bulunan küresel felaket senaryoları üzerinde uzmanlaşan Global Challenges Foundation 2023'te insanlığın karşılaşabileceği felaket senaryoları ile ilgili dikkat çeken ifadeler kullanırken, 2023 yılının felaket yılı olabileceğini belirten raporunu yayınladı.
Sözcü gazetesinde yer alan habere göre; Merkezi İsveç'te bulunan ve küresel felaket senaryoları üzerinde uzmanlaşan Global Challenges Foundation 2023'te insanlığın karşılaşabileceği felaket senaryolarını sıraladı İsviçre’nin merkezi Stockholm’de bulunan Global Challenges Foundation isimli düşünce kuruluşu 2023’te insanlığın karşılaşabileceği tehdit, siyasal kriz, savaş ve küresel sorunları mercek altına aldığı yeni raporunu kamuoyu ile paylaştı.
2023 yılında insanlığın ve Dünya üzerindeki yaşamın birçok tehditle karşılaşma riskinin yüksek olduğu belirtilirken uzmanlar bunları da gerekçeleriyle sıraladılar. Kamuoyunda olası felaket senaryolarına karşı farkındalık ve hazırlık sağlamaya yönelik çalışmalarıyla tanınan grubun 2023 için felaket senaryoları ise şu şekilde sıralandı. 2022 yılı içerisinde Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle dünyanın küresel nükleer savaş riski altına girdiğini ve bunu kimsenin öngöremediği belirtilirken, Pakistan’da meydana gelen sel felaketi ve Çin ve Avrupa’daki aşırı sıcak hava dalgalarının da 2023’te meydana gelmesi beklenen felaketin ayak sesleri olduğu aktarıldı.
NÜKLEER SAVAŞ RİSKİ 1945’TEN BERİ İLK KEZ YÜKSELDİ
Global Challenges Foundation’ın raporunda dünya üzerindeki nükleer savaş ve nükleer silah kullanılması riskinin 1945’te ABD’nin Hiroşima ve Nagasaki’ye atom bombası ile saldırmasından sonra en yüksek seviyede olduğu belirtildi. ABD’nin atom bombasıyla saldırmasının dünya tarihinde eşi benzerinin görülmediği belirtilirken raporu yazan Chicago Üniversitesi’nden Kennette Benedict, olası senaryoları sıraladı.
Rapora katkı sağlayan Benedict, “Nükleer silahların kullanması çok sayıda insanın ölmesi, Güneş ışınlarını engelleyecek toz bulutunun oluşması, gıdanın yetişmesinin yavaşlaması ve nükleer savaştan sağ kalanların açlıktan ölmeden önce kaos ve şiddet içinde yaşamasını tetikleyebilir” dedi. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşla birlikte nükleer silah kullanılması riskinin Küba Krizi’nden beri en yüksek seviyede olduğu belirtilirken Benedict, Kuyze Kore’nin nükleer silah denemelerine ağırlık vereceğini ve Hindistan-Pakistan arasındaki gerilimin de yüksek olduğuna dikkat çekti.
KÜRESEL ISINMA İLE ÇEVRE FELAKETLERİ ARTACAK
Raporda, küresel ısınma ve iklim krizi ile birlikte çevre felaketlerinin de artabileceği öngörülüyor. Hazırlanan raporda “Küresel iklim değişikliği gıda üzerinde ciddi etkiler oluşturabilir. Gıda üretimi yavaşlar, açlık artar ve bunun sonucunda da siyasi belirsizlik ve anlaşmazlık meydana gelir” denildi. Fakat uzmanlar küresel iklim krizinin tek bir yılda dramatik bir şekilde değişmeyeceğini iddia ederken bunun uzun vadeli bir süreç olacağına dikkat çekti.