Yapay zeka bu gidişle insanların başına bela olacak.  Sosyal medyaya yüklendiği fotoğraflardan ve filmlerden hangisinin gerçeği yansıttığını, hangisinin sahte olduğunu, hatta hangisinin dolandırıcılık amacıyla sosyal medyada yayıldığını anlamak iyice güçleşecek.

 

Fenoreporter - Dış Haberler Servisi

 

İşte son örneklerden biri…

 

Bu fotoğraflarda sözde Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki adalarından Santorini gösteriliyor. Rüya gibi bir tatil hayaliyle turizm cennetleri arayanlar son zamanlarca yapay zekanın ürettiği fotoğrafların ve adreslerin tuzağına yoğun biçimde düşmeye başladılar.

 

Örneğin, sosyal medyada bir çok hesap bilinçli bir şekilde Yunanistan’ın Ege’deki adası Santorini’nin gerçek dış fotoğraflarını yayınlıyor. Fotoğraflara bakılırsa, Santorini’nin göbeğinde muhteşem bir su sporları merkezi bulunuyor. Oysa aslı astarı yok. Uzayıp giden vahşi bir nehir, devasa bir su kızağı… Fotoğraflara bakan bir çok tatilci adayı Santorini’nin bu görüntüleriyle büyüleniyorlar.

 

“Gerçek olamayacak kadar güzel” diyorlar fotoğraflara bakanlar. Evet, gerçek olamayacak kadar güzel. Çünkü, gerçek değil. Hepimizin bildiği gibi, Santorini gerçek bir ada. Ama su parkı yapay zeka desteğiyle gerçekleştirilen bir uydurma. Biraz aklı başında olanlar zaten araştırınca Santorini’de böyle bir şeyin olmadığını, dahası olamayacağını görüyorlar. Bununla birlikte, bu “Fake” fotoğraf 400 bin kişi tarafından beğenildi ve 40 bin kezden fazla paylaşıldı. (Not: Allahım, dünyada ne kadar çok cahil, ne kadar çok aptal var!) Bir çoğu da Santorini’yi su sporu yapmak için planlarına dahil ettiklerini bildirdi; iyi mi!

 

 

Peki, bu sahtekarlığın sebebi ne? Uzmanların cevabı: Dolandırıcılar sosyal medyada yer edinmek için “Followers” sayısını artırmanın zorunlu olduğunu anladılar.  Yapay zekanın ürettiği görseller onlar için bulunmaz bir araç haline geldi. Hem sonra bu tek örnek değil: İnsanları duygulandıran minyon hayvanlar, sıfırdan üretilmiş muhteşem doğal güzellikler de kullanılıyor. Takipçi sayısını artırmak için, her şey mübah! Uzmanların uzun süredir yaptıkları uyarıların ne denli gerçek ve ürkütücü olduğu şimdi anlaşılıyor: İnsanlar gerçek ile gerçek dışı arasındaki sınırı yitirmeye başladılar.

 

Şimdilik böyle hayali fotoğraflar yayılıyor. Peki ama yarın aynı saf veya aptal insanlar cep telefonlarının, tabletlerinin veya bilgisayarlarının kontrolünü ele geçirmek veya kişisel bilgilerini ve verilerini çalmak isteyenlerin tuzağına düşerse, dünya ne hale gelecek?