Tayland’da başkent Bangkok’a 150 kilometre mesafedeki küçük Lopburi kenti çok da uzak olmayan bir süre öncesine kadar, özellikle 13’üncü yüzyıldan kalma tapınağıyla bir turistik adresti.

 

Fenoreporter - Dış Haberler Servisi

 

Ancak Kovid-19 salgını sırasındaki tecrit her şeyi değiştirdi. İnsanlar evlerine kapanınca, meydan maymunlara kaldı. Onlar da çeteler oluşturup kenti parsellediler. Durum giderek o kadar kritik bir noktaya geldi ki, sonunda kent belediyesi özellikle saldırgan maymunları yakalamak için özel timler oluşturmak zorunda kaldı.

 

Kovid-19 salgınından önce Lopburi’nin makak maymunları hem turistik bir ilgi merkezi, hem de kutsal hayvanlardı. Özellikle Khmer’lerden kalma 13’üncü yıl tapınağı Phra Prang Sam Yod tapınağının kalıntılarını mekan tutmuşlardı. Ama bugün birkaç bin makak maymunu kentte terör estiriyor.

 

Çünkü sadece turistleri kaçırmakla kalmıyor, kentin ticaretini de öldürüyorlar. Dükkanlar peş peşe kapanıyor, yatırımcılar kentten uzak durmaya çalışıyor. Bu gidişle Lopburi’nin bir hayalet kente dönüşmesinden korkuluyor.

 

Son sayımlara göre, Lopburi’de 5 bin 709 maymun yaşıyor. Kurulan özel timler bunların sadece 18’ini yakalayabildi. Timler özellikle maymun çetelerinin liderlerini yakalamaya çalışıyor. Çünkü hepsi de erkek olan çete reisleri son derece saldırgan. Ayrıca çok da kurnaz. Kentin çeşitli yerlerine kurulan tuzakları hemen fark ediyorlar ve ne kadar aç olurlarsa olsunlar, o tuzaklara konulmuş yiyeceklerden uzak duruyorlar.

 

Kovid-19salgını ve izolasyonu önce kent halkı ile maymunlar uyum içinde yaşıyorlardı. Ala salgınla birlikte turist akını durunca, maymunlar başlıca besin kaynağı olan turist yiyeceklerinden yoksun kaldılar. Ve karınlarını doyurabilmek için yaşam alanlarından ayrılıp kentin merkezinde evleri ve işyerlerini yağmalamaya başladılar.

 

Sonuç? Kovid-19 salgını ve kısıtlamaları bitti ama turistler bu kez de maymun terörü nedeniyle kente gelmiyorlar.