“İşledikleri günahlardan ötürü gökyüzünden yağan ateşle yok edildiler…” İncil’in “Tekvin” yani “Yaratılış” bölümünde Ürdün’deki Sodom ve Gomora kentlerinin haritadan silinmesi böyle anlatılır.

 

Fenoreporter - Dış Haberler Servisi

 

Yine İncil’de bu iki kent halkı sapkın olarak gösterilir. Gerçekten de günümüzde ters cinsel ilişki “Sodomiser” diye tanımlanır.

 

3.600 yıl önce yaşanan facianın İncil’e göre hikayesi şöyle:

 

“2 melek akşamleyin Sodom’a vardılar. Lut (Peygamber) kentin kapısında oturuyordu. Onları görür görmez karşılamak için ayağa kalktı. Yere kapanarak, 2 ‘Efendilerim’ dedi, ‘Kulunuzun evine buyurun. Ayaklarınızı yıkayın, geceyi bizde geçirin. Sonra erkenden kalkıp yolunuza devam edersiniz.’ Melekler, ‘Olmaz’ dediler, ‘Geceyi kent meydanında geçireceğiz.’ Ama Lut çok diretti. Sonunda onunla birlikte evine gittiler. Lut onlara yemek hazırladı, mayasız ekmek pişirdi. Yediler. Onlar yatmadan, kentin erkekleri –Sodom’un her mahallesinden genç yaşlı bütün erkekler– evi sardı. Lut’a seslenerek, ‘Bu gece sana gelen adamlar nerede?’ diye sordular, ‘Getir onları da yatalım.’ Lut dışarı çıktı, arkasından kapıyı kapadı. ‘Kardeşler, lütfen bu kötülüğü yapmayın’ dedi, ‘Erkek yüzü görmemiş iki kızım var. Size onları getireyim, ne isterseniz yapın. Yeter ki, bu adamlara dokunmayın. Çünkü onlar konuğumdur, çatımın altına geldiler.’ Adamlar, ‘Çekil önümüzden!’ diye karşılık verdiler, ‘Adam buraya dışardan geldi, şimdi yargıçlık taslıyor! Sana daha beterini yaparız.’ Lut’u ite kaka kapıyı kırmaya davrandılar. Ama içerdeki adamlar uzanıp Lut’u evin içine, yanlarına aldılar ve kapıyı kapadılar. Kapıya dayanan adamları, büyük küçük hepsini kör ettiler. Öyle ki, adamlar kapıyı bulamaz oldu. İçerdeki iki adam Lut’a, ‘Senin burada başka kimin var?’ diye sordular, ‘Oğullarını, kızlarını, damatlarını, kentte sana ait kim varsa hepsini dışarı çıkar. Çünkü burayı yok edeceğiz. Rab bu halk hakkında birçok kötü suçlama duydu, kenti yok etmek için bizi gönderdi.’ Lut dışarı çıktı ve kızlarıyla evlenecek olan adamlara, ‘Hemen buradan uzaklaşın!’ dedi, ‘Çünkü Rab bu kenti yok etmek üzere.’ Ne var ki damat adayları onun şaka yaptığını sandılar. Tan ağarırken melekler Lut’a, ‘Karınla iki kızını al, hemen buradan uzaklaş’ diye üstelediler, ‘Yoksa kent cezasını bulurken sen de canından olursun.’ Lut ağır davrandı, ama Rab ona acıdı. Adamlar Lut’la karısının ve iki kızının elinden tutup onları kentin dışına çıkardılar.Kent dışına çıkınca, adamlardan biri Lut’a, ‘Kaç, canını kurtar, arkana bakma’ dedi, ‘Bu ovanın hiçbir yerinde durma. Dağa kaç, yoksa ölür gidersin.’

 

Lut, ‘Aman, efendim’ diye karşılık verdi, ‘Ben kulunuzdan hoşnut kaldınız, canımı kurtarmakla bana büyük iyilik yaptınız. Ama dağa kaçamam. Çünkü felaket bana yetişir, ölürüm.’ İşte, şurada kaçabileceğim yakın bir kent var, küçücük bir kent. İzin verin, oraya kaçıp canımı kurtarayım. Zaten küçücük bir kent.’ Adamlardan biri, ‘Peki, dileğini kabul ediyorum’ dedi, ‘O kenti yıkmayacağım. Çabuk ol, hemen kaç! Çünkü sen oraya varmadan bir şey yapamam.’ Bu yüzden o kente Soar adı verildi. Lut Soar’a vardığında güneş doğmuştu. Rab, Sodom ve Gomora’nın üzerine gökten ateşli kükürt yağdırdı. Bu kentleri, bütün ovayı, oradaki insanların hepsini ve bütün bitkileri yok etti. Ancak Lut’un peşi sıra gelen karısı dönüp geriye bakınca tuz kesildi.” --- ---

 

“Gökyüzünden yağan ateş…”

 

“Sodom ve Gomora’nın üzerine gökten ateşli kükürt yağması…”

 

İncil’deki bu ifadeler, Ürdün’deki iki günahkar kentin gökten gelen bir felaketle ortadan kalktığını anlatıyordu ama bunu ilahi bir cezalandırma diye yorumluyordu.

 

2000’li yıllarda bölgede başlayan arkeolojik ve jeolojik araştırmalarda iki kenti aslında bir astreotin yok ettiğine ilişkin çok ciddi bilimsel bulgulara ulaşıldı.

 

Ne deniyordu İncil’de: “Lut’un peşi sıra gelen karısı dönüp geriye bakınca tuz kesildi.”

 

Bölgedeki araştırmalar gerçekten de astroitin büyük parçasının Lut Gölü’ne, küçüğünün ise Sodom şehrinin tam üzerine düştüğünü ve haritadan sildiğini kanıtladı.

 

Atom bombasından daha güçlü olan bu astroitin Lut Gölü’ne düşen büyük parçasının sudan koparıp çevreye saçtığı tuzlar, tüm bölgeyi 700 yıl boyunca ot bitmeyecek kadar verimsiz hale getirdi.

 

Yüzyılımızın başındaki araştırmalarda elde edilen ilk bulgular şimdi daha da güçlü kanıtlarla doğrulandı. Ohio Üniversitesi’nde ilahiyat profesörü olarak görev yapan John Bergsma’nın arkeolojinin çeşitli dallarından bir grup bilim insanı eşliğinde yaptığı uzun soluklu araştırmanın sonuçları özetle şöyle:

 

-Evet, Sodom ve Gomora kentleri gerçekten vardı.

-Evet, bölgedeki kazılarda elde edilen çanak-çömlek ve insan kalıntıları olağanüstü bir sıcaklığın (radyasyon) iki kenti yok ettiğini gösteriyordu.

-Evet, böyle bir felaket ancak doğal nedenlerden kaynaklanabilirdi. Çünkü iki kentin de askeri bir istila ile ortadan kaldırıldığına ilişkin hiçbir iz yoktu.

 

Sonuç: Sodom ve Gomora gökten gelen bir felaketin kurbanı olmuşlardı.

 

Peki o iki parçalı astroiti Rab, yani Tanrı mı göndermişti?

 

Cevap: İnancınıza bağlı.

 

Not: Kapak fotoğrafı John Martin - Sodom and Gomorrah adıyla Wikipedia'dan alınmıştır.