Kendisi ebediyete intikal etmiş ve Paris’teki Pere Lachaise mezarlığında yatan ama sesi ve türküleri çoktan ölümsüzlüğe ulaşmış Ahmet Kaya’nın insanı iliklerine kadar titreten o ezgilerini hatırlıyor musunuz?

 

Fenoreporter - Dış Haberler Servisi

 

"Saçlarına yıldız düşmüş, koparma anne…"

 

Belki başınıza yıldız düşmedi ama meteor tozları düşmüş olabilir. Başınızı kaşıyın, belki cilt altından onları hissedebilirsiniz…

 

Anlatayım… Ama önce bir farkı hatırlatayım: Asteroit, güneş çevresinde dönen küçük bir kaya demek. Yere düşünce meteor adını alıyor. Kuyruklu yıldız ise buz, toz ve gazdan oluşuyor.

 

Konuyla ilgisi ya da bilgisi kulaktan dolma olanlar için meteor dünyamıza çarparsa veya düşerse, bu hayatın sonu demek olacak. Tıpkı, Meksika Körfezi’ne düşüp dinozorların kökünü kurutan meteorgibi.

 

Ama gerçek böyle değil. Çünkü dünyamız sürekli mini asteroitlerin bombardımanına uğruyor. Gezegenimiz güneşin çevresinde dönerken yoluna daha büyük göktaşlarından veya kuyruklu yıldızlardan kopmuş küçük taşlar veya kayacıklar çıkıyor.

 

Bu küçük taşlar, yani asteroitler dünya atmosferine girince "Kayan yıldızlar" oluşturuyor. Ancak bazıları yere ulaşmayı başarıyor. O zaman da meteor oluyor.

 

Peki, bir gün bu taş parçacıklarından biri kafanıza düşebilir mi? Korkmayın. Dünyamıza düşen bu astroitlerin çapı bir milimetre ya var, ya yok. O nedenle onlara "Mikro meteor" deniyor. Bir başka adları, "Kozmik tozlar".