Papa Franciscus veya François, çok yorucu Uzakdoğu ziyaretinden sonra Avrupa’da Belçika ve Lüksemburg’u kapsayan kısa bir yolculuğa çıktı. Bu, 1995’te 2’nci Jean-Paul’den bu yana bir Papa 2’nın ilk Avrupa gezisi oluyor.

 

Fenoreporter - Dış Haberler Servisi

 

Papa sadece Katolik Kilisesi’nin evrensel ruhani lideri değil, ayrıca Vatikan Sitsi’nin Devşet Başkanı, ama daha önemlisi Vatikan “Holding”in CEO’su. Peki, birçok şapkaya sahip Papa ne kadar kazanıyor? Cevabi: “Sıfır! Kesinlikle sıfır! Bir şeye ihtiyacım olduğunda rica ediyorum ve bebi besliyorlar.”

 

Gerçek adı Jorge Mario Bergoglio olan Papa François, aslında sadece Avrupa’nın değil dünyanın tüm devlet başkanlarıyla eşit statüye sahip. Bir farkla: Devlet başkanlarının maaşları on binlerce Euro’nun üstüne çıkarken, Papa bir Euro bile gelire sahip değil. Aslında istese bir maaşı olabilir. Ancak o ücreti ne yapacak? Papa hiçbir şeye para ödemiyor. Ayrıca özel yaşamının kesinlikle yokluğu ailesine harcama yapması gibi bir sorunu da ortadan kaldırıyor.  Eh, alışveriş yapma veya bir kfeye oturma, bir maçı izlemek için stata gitmesi gibi bir şey de sözkonusu değil.

 

Papa’nın bir özelliği daha var: O bir “Cizvit”. Maddi zenginlikten uzak durmak ve yoksul kalmak için söz verdi. Papa çok sık “Paranın uşağı değil efendisi olun”  diyor. Papa François bu özelliğiyle, lükse düşkün olan selefi, şani kendinden önceki Papa 16’ncı Benoit’tan çok ama çok ayrılıyor. Papa François göreve seçildiği 2013’te Vatikan’da lüks mü lüks süite yerleşmeyi reddetti. Çok sade, çok mütevazi bir odayı tercih etti. Bugün de orada kalıyor.

 

Yurt dışı yolculukları için İtalyan havayolları şirketlerinden uçak kiralanıyor. Araba tercihi ya küçük bir KİA veya Ford Focus’un çoktan emekliliği hak etmiş eski bir modeli. 2017’de ona bir “Lamborghini Huracan” hediye edildi, hemen müzayede ile sattırdı, 715 bin Euro’ya ulaşan de İtalya, Irak ve Afrika ülkelerindeki yardım kuruluşlarına dağıttı. Papa için zenginlik bir günah. “Paraya tapmaktan kaçınmalıyız. İnancımızı zayıflatabilir ve insanları yıkıma ve yok oluşa götüren anlamsız alışkanlıklara sürükleyerek, yarattığı bu ortamda bizi yok edebilir” diyor.