Kanserli hücrelerin anti-hormon tedavisine gösterdikleri dirence nihayet bir çözüm bulundu. Prostat kanserinin gelişmesi “Androjen” hormonunun (Böbrek üstü bezlerin korteksi tarafından salgılanan doğal cinsellik hormonu) aşırı üretiminden kaynaklanıyor. Hastalığın ilerlemesini durdurmak ya da en azından yavaşlatmak için anti-hormon tedavisiyle bu salgının azaltılması gerekiyor.
Fenoreporter - Dış Haberler Servisi
Bu tedavi yöntemi bazı hastalarda işe yarıyor, bazılarında ise kanserli hücreler direniyor. “Hollanda Kanser Enstitüsü” öncülüğünde uluslararası bir bilim insanı ekibinin araştırmaları bu duruma bir çözüm getirme umudunu doğurdu. Bilim insanlarının tasarladıkları çözüm şu: İlk hedef kanserli hücrelerle mücadele değil, bir hücrenin ritmini düzenleyen proteinlere yoğunlaşmak olmalı.
Bir başka deyişle, bilim insanları biyolojik saati düzenleyen bir grup proteini büyüteç altına aldılar. Vardıkları sonuç şu: “Prostat kanseri hücrelerinin biyolojik saatleri yok. Dahası biyolojik saat tümörlerin anti-hormon tedavisinde bambaşka bir görev üstleniyor, kanserli hücrelerin hayatta kalması için çabalıyor.”
İleri aşamadaki prostat kanseri olan ve en az 3 aydır anti-hormon tedavisi gören 56 hastanın dokularını inceleyen bilim insanları, “Tümörlü hücreleri hayatta tutan genlerin birdenbire normal olarak biyolojik saati düzenleyen bir proteinin kontrolüne geçtiğini” belirlediler.
Araştırmacılar şimdi bu süreci durduracak bir çözüm arayışına girdiler. Böylece prostat kanserine karşı anti-hormon tedavisinin etkinliğini artırmayı amaçlıyorlar.