Sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla geniş kitlelerin dikkatini çekmeyi sürdüren ünlü sanatçı Nükhet Duru, önceki gün TRT2'de yayınlanan Hülya Koçyiğit ile Film Gibi Hayatlar programına konuk olurken, son dönemde akciğer kanseri ile mücadele eden ve geçtiğimiz günlerde kendisine sitemde bulunan ünlü yapımcı Armağan Çağlayan'a cevap niteliğinde açıklamalarıyla programa damga vurdu. 

 

Sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla geniş kitlelerin dikkatini çekmeyi sürdüren ünlü sanatçı Nükhet Duru, önceki gün TRT2'de yayınlanan Hülya Koçyiğit ile Film Gibi Hayatlar programına konuk olurken, son dönemde akciğer kanseri ile mücadele eden ve geçtiğimiz günlerde kendisine sitemde bulunan ünlü yapımcı Armağan Çağlayan'a cevap niteliğinde açıklamalarıyla programa damga vurdu.  

 

1971 yılında Florya Deniz Kulübü'nde dans müziği orkestrasında solistlik yaparak şarkıcılığa adım atan, 1974'te ilk plağı yayınlanan Nükhet Duru, TRT 2'de Hülya Koçyiğit'in sunduğu 'Film Gibi Hayatlar'a katıldı. Geçtiğimiz kasım ayında kansere yakalandığını duyuran sunucu Armağan Çağlayan, hastalığı süresince kendisini aramayan Duru'ya kırgınlığını dile getirmişti. Hakkında 'vefasızlık' yorumu yapılan usta sanatçı, Çağlayan'a gönderme niteliğinde bir açıklamaya imza attı. Neşeli ve enerjik olmasıyla bilinen Nükhet Duru, bunun bir seçim olduğunu söyledi: İnsan ya hayıflanmayı ve şikayet etmeyi ya da 'Çok istedim ama olmadı' demeyi seçiyor hayatta. Kendi kendine acınma hallerine giriyor ya da değiştiremediği şeylerle barışıp yolunda yürüyor. O değiştiremediğim şeylerle barışınca, kavga kalkıyor hayatımdan. O zaman da neşem bozulmuyor.

 

"ÇOK ACAYİP HİT ŞARKILAR YAPABİLİRDİM”

 

Türk Pop Müziği'nin efsanelerinden olan 68 yaşındaki sanatçı, "Klasik olmak için çok çalıştım, inkar edemem. Ben değişmez, klasik ve zamansız olmayı çok erken fark ettim ve orada durmayı seçtim. Çok acayip hit şarkılar yapabilirdim. Şükürler olsun tabii, bana önerilenler de vardı ve ben onlara 'Hayır' dediğimden arzu edilen tirajlar plakçılar tarafından edinilmiyordu. Bizim camiamızda da başarıyla karşılıklı oluyordu bir dönem tiraj. Neden bir şarkıyı üç ay sevdirip, ondan bir şeyler kazanıp, üç ay sonra hatırlanmamak olsun? Yoksa 50 yıl boyunca aynı şarkıdan aynı alkışı alabilmek mi önemli? Bu bir ticaretse benimki daha uzun vadeli bir şey görünüyor" dedi. 70'li ve 80'li yıllarda Türkiye'de pop müziğin en meşhur seslerinden olan sanatçının kendine bakması gerektiğini belirten Duru, "Görsel işler yapan insanın sakin yaşaması, performansını sadece sahneye saklaması gerekiyor" şeklinde konuştu.

 

"BEŞ YAŞINDA 25 KURUŞA SOKAKTA KONSER VERİYORDUM”

 

Türkiye'nin ilk gazelhanlarından olan dedesi sayesinde çok küçük yaşta şarkı söyleyen ünlü isim, şarkıcı olmaya o yaşlarda karar verdiğini anlattı. Bizim evde meşk eksik olmazdı. Ben 3.5 yaşında 'Mehtaplı Gecelerde Hep Seni Andım' söylüyordum. Söyleyemiyormuşum tabii ki ama söylemeye çalışıyordum. Beş yaşında 25 kuruşa konser veriyordum sokakta. Sonra inşallah şarkıcı olacağım. 14 yaşında Florya Deniz Kulübü'nde sahneye çıkan Duru, "Şarkı söylediğim zaman inanılmaz deşarja ulaşıyordum. İyi ki küçük başlamışım. Okulu, konservatuvarı ve benzeri her türlü tecrübeyi sahnede edindim. Doğru insanlarla karşılaştığım için şanslıyım" açıklamasını yaptı.

 

"DÜN YAPTIĞIM İŞİ BUGÜN HATIRLAMIYORUM”

 

Aldığı ödüllerini dağıttığını dile getiren sanatçı, "Böyle tuhaf durumlarım var. Kendime hayran olma korkusu var bende. 'Eğer bu yaptıklarımı beğenir de onun rüzgarında kendim salınırsam bir daha hiç ilerleyemem' diye düşünüyorum. Bu yüzden de önemsememeye çalışıyorum. Mesela dün yaptığım işi bugün hatırlamıyorum bile. Beş sene sonra hatırlarım" ifadelerini kullandı.

 

"BU NASIL BİR ŞEY BİLMİYORUM”

 

Bestenin ve sözün şarkıda bir bütün olduğunu vurgulayan Nükhet Duru, "Söz çok güzel bir söz olabilir ama bestesiyle evlenmemiştir, onu hemen duyar duymaz fark ediyorum. Bu da bana Rabbim'in verdiği bir mücevher diyebilirim. Çünkü duyduğum anda 'Bunu söylerim' ya da 'Söylemem' derim. Düşünmüyorum üstünde. Bu nasıl bir şey bunu da bilmiyorum, adını da bilmiyorum. Bu bir seçicilik değil, mükemmeliyetçilik değil" dedi. Ünlü isim, "Ben asla şarkıcılığı kabul etmedim. İyi şarkı söylüyor olabilirim ama ben yorumcuyum, ben anlatıcıyım, ben hayal edenim, hayal edip onu aktarmaya çalışanım. Başka türlü şarkının içine giremiyorum zaten. Şarkı bana bir şey düşündürmezse ben nasıl düşündüreyim?" yorumunda bulundu. Nükhet Duru, sahneye çıkmadan önce kendi makyajını başka kimseye yaptırmadığını söyledi: Kendi makyajımı yapmayı çok seviyorum. Benim tek oyunum o. Sahneye hazırlayan aslında full konsantre olmamı sağlayan bir ritüel varsa o da makyajdır.

 

"UZAKLAŞTIĞIM İNSANLAR 'VEFASIZ' DEDİ”

 

Düşmeyi öğrenmeyi, düştükten sonra nasıl kalkacağına bilmeye hazırlanmak gerektiğini belirten usta sanatçı, "Ben düşerken bir de sakar bir insan olduğum için genelde düşüyorum ve daha düşerken saliseler içinde 'Dur avucumu basayım da rahat kalkayım' diye düşüyorum. Hiçbir zaman vazgeçmedim ama küçük küskünlüklerim oldu. Mesela ben bunları dile de getirmedim. Uzaklaştığım zaman insanlar hep 'Hiç aramadı beni, bayramda hiç aramadı, yılbaşında aramadı, bu amma da vefasızlaştı, galiba şöhret fazla geldi' dediler. Ben o sırada küstüm ona ama haberi yok" şeklinde konuştu.

 

Sokakta dolaşmayı çok sevdiğini dile getiren Nükhet Duru, şu ifadeleri kullandı: Kalp kırmadan insan olmaya çalışarak şu hayatı yaşamak önemli. Çünkü asıl emek burada. Bir dakikada çemkirmek, bir dakikada birisini perişan etmek, iki cümleyle kalp kırmak çok mümkün ama çok sinirli olsan da çok kızgın olsan da çok yorgun olsan da onun altından kalkmaya çalışmak, insan olmanın temeli ve bu benim için çok değerli. Ne şöhret, ne kazanç... Zaten bir kuruş para tutamam, tutamıyorum. Vermeyi çok seviyorum. Çünkü verdikçe yolluyor Allah. Buna çok inanıyorum. Bütün bunların içinde hani bugün sokağa çıktığımda bu ektiğimi biçtiğimi görüyorum. Bayılıyorum sokakta dolaşmaya. Öpüşüp koklaşarak, resim çektire çektire ve halasının kızı gibi davrana davrana yürüyorum. Bundan çok mutluyum, çok doyuyorum, daha da fazlasını beklerim.