Katar Emiri Tamim’in annesi Moza bint Nasser ülkesinin ve Orta-Doğu’nun en güçlü kadınları arasında gösteriliyor. İnanılmaz lüks kıyafetler giyen ve mücevherler takan Moza, çok büyük bir gayrımekul imparatorluğunu yönetiyor, 13,5 milyar Euro’nun üstünde bir kişisel serveti bulunuyor.

 

Fenoreporter - Dış Haberler Servisi

 

1971 yılı Katar tarihinin dönüm noktası oldu. Ülke nihayet İngiltere’den bağımsızlığını elde etti. Bu, Moza bint Nasser’in hayatında karanlık bir dönemi başlattı. 1972’de dönemin Başbakan’ı Halifa bin Hamad El-Tani bir darbeyle yönetime el koydu ve  kendini Katar Emiri ilan etti. Halifa’nın muhalifi olan Moza’nın babası tutuklandı ve cezaevine kapatıldı.

 

Moza hayatının bir bölümünde babasız büyüdü. Sonra bir peri masalı başladı…

 

Moza, Katar Üniversitesi’nde okurken, Veliaht Prens Hamad bir gün okulu ziyaret etti. Bu ziyaret sırasında Moza ile Hamad göz göze geldiler. Sonra tanıştılar. Daha sonra aralarındaki bağ güçlendi. Hamad ona evlilik teklif etti. Ancak, Emir buna şiddetle karşı çıktı. Siyasi düşmanının kızı nasıl gelini olabilirdi?

 

Veliaht Prens Hamad babasına rest çekti: Evlenmemi engellersen, seninle tüm bağlarımı koparırım! Emir bu resti göremedi ve 1977’de 18 yaşındaki Moza ile 25 yaşındaki Prens Hamad evlendiler.

 

Genç çift hemen Katar için iddialı reform programları hazırlamaya koyuldular. Ancak ülkeyi demir yumrukla yöneten Emir Halifa izin vermedi. 1995’te şans yüzlerine güldü. Emir Halifa’nın İsviçre’de tatil yaptığı sırada Veliaht Prens Hamad bir saray darbesiyle yönetime el koydu. Moza da “Şeyha”, yani kraliçe statüsüyle yönetime ortak oldu. İlk işi cezaevindeki babasını serbest bıraktırmak oldu.

 

Onun girişimleriyle Katar’da sağlık ve eğitim hizmetleri herkes için ücretsiz hale getirildi. Halifa bir darbe girişimiyle iktidara dönmeyi denedi, başaramayınca Fransa’da sürgün hayatı yaşamaya başladı. Emir Hamad ile Şeyha Moza artık aile servetinin tümünü kontrol ediyorlardı. 300 milyar Euro’yu aşan bu servet onlarıKuveyt ve Suudi Arabistan’dan sonra dünyanın üçüncü zengin kraliyet ailesiyapıyordu. Servetleri ülkedeki geniş petrol ve gaz kaynaklarına dayanıyordu. Çünkü onların geliri doğrudan emir ailesine geliyordu. Moza ve Hamad işletmelere, gayrımenkule ve lüks ürünlere milyarlarca Euro yatırım yaptılar.

 

Moza’nın gardrobu en pahalı markaladan oluşuyor: Chanel, Dior, Hermes, Jean Paul Gaultier ve Valentino. Özellikle Valentino’nun o kadar sıkı bir hayranı ki, Katar emirliği ailesi bu İtalyan modacının şirketini 2012’de 775 milyon Euro’ya satın aldı. Aynı yıl, Fransız lüks markası “LVMH” (Louis Vuitton Moet Hennessy) grubunun sermayesinin yüzde 1’ine sahip olmak için 630 milyon Euro ödedi. Londra’daki “Harrod’s” ve “Claridge’s” mağazaları da 1,9 milyar Euro karşılığı onların oldu.

 

Moza elbette dünyanın en ünlü markalarının imzasını taşıyan son derece değerli mücevherlere de sahip: Cartier, Van Cleef & Arpels”, Harry Winston ve Tiffany”. Mücevher koleksiyonunda biri 205,öbürü 206 karatlık dünyanın en büyük zümrütlerinden ikisi de bulunuyor.

 

Moza sanatla da çok ilgili. 2007’de o ve eşi New York’taki “Sotheby’s” müzayede evinin bir açık artırmasında Mark Rothko’nun bir tablosuna 65,6 milyon Euro ödeyerek sanat dünyasında sansasyon yarattılar. Damien Hirst’in bir eserini de 10 milyon Euro’ya satın aldılar. Bu, yaşayan Avrupalı bir sanatçının eserine ödenen en büyük para olarak tarihe geçti.

 

Katar’daki “Emirlik Divanı” adı sarayları Katar emirlik ailesinin tümünün yaşadığı büyük bir rezidans. Bir çok binadan oluşan bu komleksin inşaatı 1 milyar Euro’ya mal oldu. Yüzlerce odası var ve her tarafı mermer ve altın kaplı. Moza ve Hamad çiftinin yurt dışında da bir çok emlakı var. Örneğin Londra’da birbirine bitişik 3 evi 140 milyon Euro’ta aldılar, sonra birleştirip büyük bir mülke dönüştürdüler. Burası şimdi Londra’nın en pahalı rezidanslarından biri. Binaya iki asansör, bi ısıtmalı yüzme havuzu, çocuklar için özel bir kat, masaj ve spor salonları yaptırdılar.

 

Çiftin onlarca küçük jetin yanı sıra bir “Boeing 747”, aralarında “A320” ve “A340” modellerinin ye aldığı bir çok “Airbus” uçağı da var.

 

“Bugatti”den “McLaren”e, “Porsche”tan “Lamborghini”ye kadar giden sayısız spor arabaları koleksiyonunu hiç anlatmayalım.

 

Dünyanın en büyük yatlarından biri de onların. Adı: “Katara”. 2008’de 400 milyon Euro’ya alınan yat 124 metre boyunda, 54 kabini var. Güzellik salonu ve diskotek dahil her türlü donanıma sahip. Yıllık bakım gideri 40 milyon Euro’ya ulaşıyor.

 

Moza ve Hamad 2013’te tahtı oğulları Tamim’e devrettiler. Ancak Moza iktidar dizginlerinin bir bölümünü hala elinde tutuyor.