Sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla geniş kitlelerin dikkatini çekmeyi sürdüren ünlü oyuncu Murat Arkın, geçtiğimiz haftalarda vefat eden babası Cüneyt Arkın ile ilgili sosyal medya sayfasından yaptığı paylaşımla gündem oldu. 

 

Sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla geniş kitlelerin dikkatini çekmeyi sürdüren ünlü oyuncu Murat Arkın, geçtiğimiz haftalarda vefat eden babası Cüneyt Arkın ile ilgili sosyal medya sayfasından yaptığı paylaşımla gündem oldu. Sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla geniş kitlelerin dikkatini çekmeyi sürdüren ünlü oyuncu Murat Arkın, geçtiğimiz haftalarda vefat eden babası Cüneyt Arkın ile ilgili sosyal medya sayfasından yaptığı paylaşımla gündem oldu. 

 

Türk sinemasının efsane isimlerinden Cüneyt Arkın, 28 Haziran'da hayata veda etmişti. Usta oyuncunun oğlu Murat Arkın, duygulandıran bir paylaşımda bulundu. Cüneyt Arkın, 28 Haziran 2022 tarihinde 85 yaşında hayatını kaybetmişti. Birçok unutulmaz filme imza atan Arkın'ın vefatı, televizyon ve sanat dünyasını yasa boğmuştu. Usta sanatçının, Betül Cüreklibatır ile evliliğinden dünyaya gelen ve kendisinin izinden giderek oyuncu olan oğlu Murat Arkın, babasıyla ilgili duygusal bir mesaj paylaştı.

 

"NE MUHTEŞEM BİR GECEYDİ..."

 

Sosyal medya hesabından çocukken ağabeyi Kaan ve babası Cüneyt Arkın ile çekilen bu karesini yayınlayan ünlü isim şu ifadelere yer verdi:

 

Ne muhteşem bir geceydi... Daha dün salıncakta otururken diyordum; 'Babam çıkıp şimdi gelse, yanından kimse ayıramaz beni!' diye...

 

Tüm gece beraberdik. Kucağındaydım. O koca vücuduyla sarmıştı beni. Yatarken kas ağrıları ve hafif ateşle yatmıştım. Elleri yüzümdeydi. Sarı kazak vardı üstünde. Dudağıyla ateşimi ölçtü. Dudakları hiç ayrılmak istemezmişcesine alnıma yapıştı kaldı. Ben yan yattığım için belimin ağrıdığını hissediyordum ama sanki rüya olduğunu biliyormuşcasına kıpırdarsam sihir bozulacak diye yerimden kımıldamıyordum. Öyle yattım kucağında, dudakları alnımda.

 

"BETÜL'DEN ÖNCE ÖLMEK İSTERİM"

 

Cüneyt Arkın, 28 Haziran'da evinde rahatsızlanması sonucu kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı.

 

Usta oyuncu, yalnızca röportajlarında değil, sosyal medya paylaşımlarında da eşine olan aşkını sık sık dile getiriyordu. Arkın, 2020 yılında Instagram hesabından paylaştığı bir fotoğrafta, "Ölümden korkmuyorum. Sadece Betül'den evvel ölmek isterim. Allah göstermesin onun yokluğunu, yalnız kalmak istemem. Bir günlüğüne bir yere gittiğinde bile onu çok özlüyorum. Onsuz bir günü bile düşünemiyorum ya!" demişti. Hatta Cüneyt Arkın, "Hiçbir şeyden korkmadığım kadar eşimi kaybetmekten korkuyorum. Karımı, canımı, bebeğimi, Betül’ümü kaybettiğim an ben de yok olurum..." ifadelerini kullanmıştı. Ocak ayında birçok filmde beraber rol aldığı yakın arkadaşı Fatma Girik'in ölüm haberiyle sarsılan Cüneyt Arkın'ın, Girik'in ardından söylediği sözler akıllara geldi.

 

"BEKLE BENİ, GELİYORUM"

 

Arkın,  "Bağıra bağıra ağlamak geliyor içimden... Yüreğim yanıyor... Gözümün önünde mavi, yiğit bakışları... Öyle zarif bir kadındı ki... İnanamıyorum, bir dönem bitti. Nasıl dayanırım ben bu acıya... Ne kadar alçakgönüllü, dosttun. Nur içinde yat. O anlatılmaz, o hepimizin yüreğinde... Türk insanın yüreğidir o. Baştan aşağı Anadolu’dur o. Anadolu anasıdır o. Fatma’m, bekle beni orada. Geliyorum..." ifadeleriyle, acısını dile getirmişti.

 

SİNEMAYA ADANMIŞ BİR HAYAT

 

Yeşilçam'a damga vuran Cüneyt Arkın, oyunculuk yaşamında 294 filmde başrol aldı. Gerçek adı Fahrettin Cüreklibatır olan sanatçı, Hacı Yakup ile Halise Cüreklibatır çiftinin çocuğu olarak, 8 Eylül 1937'de Eskişehir'in Karaçay köyünde dünyaya geldi.

 

İLK MESLEĞİ DOKTORLUK

 

Sanatçı, sırasıyla Eskişehir Necatibey İlkokulu, Eskişehir Ortaokulu ve Eskişehir Atatürk Lisesini bitirdi. Ardından İstanbul'a gelen sanatçı, 1962'de İstanbul Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. Üniversitede okuduğu yıllarda, çeşitli dergilerde şiir ve hikaye denemeleri yayınlandı. Askerliğini Eskişehir'de yedek subay olarak yapan Arkın, vatani görevinin ardından bir dönem Adana ve civarında doktorluk yaptı. 1963 yılında "Artist" dergisinin düzenlediği sinema artisti yarışmasına girdi ve birincilik aldı. Kariyerindeki dönüm noktası 1963'te askerliğini yaparken 1. Hava Jet Üssü'nde yönetmen Halit Refiğ ile tanışması oldu.

 

İLK FİLM 'GURBET KUŞLARI'

 

Askerlik bitince, 1964'te Halit Refiğ'in "Gurbet kuşları" filmiyle sinemaya adım attı. 1964 yılında oynadığı "Gurbet Kuşları" filminin finalindeki kavga sahnesi, Arkın'ın kariyerinde bir kırılma noktası oldu. Bir süre daha duygusal-romantik jön karakterlerini canlandırdıktan sonra yine Halit Refiğ'in önerisiyle aksiyon filmlerine yöneldi. Bu dönemde İstanbul'a gelen Medrano Sirki'nde altı ay süreyle akrobasi eğitimi aldı. Burada öğrendiklerini "Malkoçoğlu" ve "Battalgazi" serilerinde beyaz perdeye aktararak Türk sinemasına daha önce hiç örneği olmayan bir tarz getirdi. Özellikle "Maden" (1978) ve "Vatandaş Rıza" (1979) filmleri, Cüneyt Arkın'ın kariyerinde özel bir yer kaplar. Yönetmenliğini Çetin İnanç'ın yaptığı 1982 tarihli "Dünyayı Kurtaran Adam" zamanla bir kült film hâline geldi. 1980'li yıllarda "Ölüm Savaşçısı", "Kavga", "Sürgündeki Adam" ve "İki Başlı Dev" gibi aksiyon filmlerinden sonra, 1990'lı yıllarda da polisiye dizilere yöneldi. Cüneyt Arkın, binicilik ve karatede uzman sporcu unvanına da sahiptir. Oyunculuğun yanı sıra televizyon izlenceleri sunmuş ve kısa bir süre gazetelerde sağlıkla ilgili köşe yazarlığı da yapmıştır. Arkın, 1976'da "Mağlup Edilemeyenler" filmiyle 13. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Erkek Oyuncu" ödülü, 36. Antalya Altın Portakal Festivali ve 18. Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri'nde "Yaşam Boyu Onur Ödülü", 2013'te ise Kültür ve Turizm Bakanlığı "Kültür ve Sanat Büyük Ödülü"ne layık görüldü.

 

EN İYİ ERKEK OYUNCU ÖDÜLÜNÜ REDDETTİ

 

"4. Altın Koza Film Festivali" jürisi, 1972'de "Baba" filmindeki rolüyle Yılmaz Güney'i "En iyi erkek oyuncu" seçti. Ancak jüri, siyasi baskılar sonucu, "Yaralı Kurt" filmindeki performansıyla ikinci olan Arkın'ı "En iyi erkek oyuncu" olarak belirledi. Jürinin kararına tepki gösteren Arkın, ödülü reddetti. Cüneyt Arkın ilk evliliğini 1964 yılında kendisi gibi doktor olan sınıf arkadaşı Güler Mocan ile yaptı. 1966 yılında kızları Filiz doğdu. Cüreklibatır'ın yeni gelişen sinema oyuncusu kariyeri nedeniyle evlilik uzun sürmedi. 1968 yılında Cüneyt Arkın olarak sahne adını aldı. Betül Işıl ile tanıştı. İsviçre'de bir üniversite mezunu olan Işıl, o sırada uçuş görevlisi olarak çalışıyordu. 1970'te evlendiler ve 1971'de boşandılar. Kısa süre sonra yeniden evlendiler ve bu evlilikten de Kaan ve Murat adlarında iki çocuğu oldu.