Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Mansur Yavaş, Habertürk’e açıklamalarda bulundu. 

 

Habertürk'ten Mehmet Akif Ersoy'un sorularını yanıtlayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, yaşanan deprem felaketiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

 

Öne çıkan başlıklar:

 

KIZILAY’DAN GERİ DÖNÜŞ ALAMADIK

 

Mansur Yavaş, Kızılay'dan çadır satın almadım ama başka yerlerden satın almakta çok güçlük çektik. Hangisine gitsek, hepsinin AFAD tarafından bağlandığını söylediler. Zorlukla temin ettiğimiz 3 bin çadırı dağıttık. Halen yaptırmaya devam ediyoruz ama Kızılay'dan almadık. Sabah 06.00 birinci günü afad toplantısı yapıyoruz. Toplantı esnasında Kızılay da var. 35 kamyonumuz Hatay'a gidiyor. 'Boş gitmesin Kızılay'ın çadırını gönderelim' dedik. 'Çok iyi olur' dediler. Ama kendilerinden geri dönüş almadık. Bu kamyonlar maalesef boş gittiler.

 

HATAY’DA, KAHRAMANMARAŞ’TA İNSANLAR ÇADIR BEKLİYOR

 

Ellerinde çadır varsa çok daha çabuk Hatay'a götürmüş olacaktık. Kamyonlarımız boş gidinceye kadar götürürdük. Kızılay'ın ya da AFAD'ın elinde 150-200 bin çadır hazır olması gerekir. Bunu da belediyeler vasıtasıyla çok çabuk ulaştırabilirlerdi. Hatay'da inanılmaz çadır talebi vardı, hala var. Kahramanmaraş'ta da çadır talebi var. Çadırkentler kuruluyor. Ama bu çadırkentlerin ne kadar devam edeceği konusunda tereddüt var. İnsanlar evlerinin yakınında bulunmak istiyor. Şu anda söz verdiğimiz ve telefon numarasını alıp temin ettikçe yerine ulaştıracağımız Kahramanmaraş'taki çadır sayısı 2 bini geçmiş durumda. Kırsalda yaşayan insan çadırkentte yaşayamaz. Hatay'da canhıraş şekilde insanlar çadır bekliyor. Ben şunu bekliyordum, Kızılay ve AFAD kuruluş varsa, zaten her zaman ellerinde bulunduruyor olmalıdır diye düşünüyorum.

 

TRABZON CADDESİ’NE İLK GİDEN BİZİM EKİBİMİZ

 

Evdeydim, televizyonu açtım, 7 şiddetinde olduğumu duyar duymaz belediyeyi aradım. Sabah 05.00 gibi sayın valimiz aradı. Neler yapabileceğimizi konuşmaya çalıştık. Ekipmanların hazırlanması yarım saati geçmişti. Daha sonra yapılan görüşmelerde bir grubu havaalanına gönderdik. Bu arada bir grup iş makinasını Hatay'a yönlendirdik. Uçak sanıyorum 11.00'de kalkmış. Gaziantep'ten Kahramanmaraş'a geçmiş. Uçakta yer yok denince 100 kişilik personel 30 araçla yola çıktılar. Önce Osmaniye'ye gideceksiniz dediler, daha sonra Kahramanmaraş'a gitmeleri söylendi, burada 2 saatlik yol kaybı oldu. O günlerde Niğde Otoyolu kar nedeniyle geçit vermiyordu. İlk ekibimiz Trabzon Caddesi'nde görevlendirildi. Trabzon Caddesi'ne ilk giden ekip bizim ekibimiz.

 

BİZ DE NOT ALDIK

 

Şu anda Hatay'da İzmir, İstanbul Belediyesi, ASKİ, İSKİ oranın suyunu temin etmeye çalışıyoruz. Bunların bugünkü teknoloji ile en az hasarlı atlatılması yönünde çalışıyoruz. Büyükşehir belediyeleri büyük güç. Doğru eşleştirilme yapılırsa AFAD kadar iş yapabilir diye düşünüyorum. Engelleme yok ama gönülsüzlük, isteksizlik var. 'Bu belediyeler görünmesin' şeklinde isteksizlik var. Daha önceki sellerde yaşadığımız hadiseleri not alalım, kamuoyuna açıklayalım dedik. Herhangi bir yerde afet varsa bir an evvel hareket etmek istiyoruz. Büyükşehirlerin hepsinde çok sayıda araç var. Karadeniz'de afet oldu. O ilin valisini aradım, 'sayın valim nasıl yardımcı olabilirim' dedik, 'sağol başkanım komşu illerden yardım aldık' dediler ve aramadılar. Kaymakam başladı 'çabuk gidin sizlik bir şey yok' dediler. Adeta siz niye geldiniz der gibi, böyle bir şey olabilir mi? Şu sıcak ortamlarda bu konuya çok girmeyeceğim ama bunların hepsini biz de not aldık.

 

1800’E YAKIN TIR MALZEME GÖNDERDİK

 

Kahramanmaraş'ta 408 personelimiz vardı. Hatay'da çalışmaya katılanlar da döndüler. Şehrin su meseleleri gibi meseleler ön plana çıkıyor. Bu arada da ilk günden beri şehre yemek verilmesi, mobil fırınlarımız gitti, Hatay, Samandağ, Kahramanmaraş'a gitti. Oralara mutfakları gönderdik. Bunlar devam ediyor. 1800'e yakın TIR malzeme gönderdik. Bu kadar insanların yola düşmesi kaosa etkisi oldu. AFAD'a bunları teslim edilemeyince, refüjlere bırakıldığını gördük. Şehrin bir kısmında ekmeğe ulaşımda güçlük çekilirken bazı yerlerde refüjlere bırakmak zorunda kaldı. Ulaşabilen aldı. Adıyaman, Kahramanmaraş'ta, Hatay'da gördük bunu. Depo ve teslim alan olmayınca böyle sıkıntı oldu. Hatay'ın altyapısı ile ilgili ASKİ şirketimizin elemanları halen yoğun şekilde çalışıyorlar. Fen İşleri araçlarımız da orada yoğun çalışıyorlar. Belli bir zaman sonra hijyen sözkonu oluyor. Orada ilaçlama ekibimiz çalıştı. Kentin tehlike alan her yerin ilaçlamasını yapıyoruz. Kahramanmaraş'ta büyük ekibimiz var. İlçelere, köylere giderek çöplükten mezarlıklara kadar ilaçlıyoruz.

 

TIR DORSELERİNDE DUŞ İMKANI OLUŞTURDUK

 

Ben oralarda kalınca birkaç gün, oradaki çocuklar kimi enkaz tozlarından dolayı yıkanamadıklarını görüyorsunuz. Çamaşırlarını, kıyafetlerini almadan çıkmış insanlar. Hemen oraya mobil duş yaptık. Kahramanmaraş'taki üssümüzü büyüttük. 30-40 dönüm yere taştık. Orada şimdi hem seyyar duşlarımız var otobüslerle. Elbistan'a gidiyor, bir tanesini Hatay'a yönlendirdik. Bu talebin çok olduğunu görünce TIR dorselerinde ortam oluşturduk. Orada şampuanı, havlusu, terliği veriliyor. Hatta iç çamaşırı da kendilerine temin etmek için çalışıyoruz. Çadırkentlere berber gönderdik. Aynı zamanda yine ileride sıkıntı olur diye sağlık ekiplerimiz var. Uyuz ve bit ilacı da gönderdik. İleride olabilecek tehlikelere karşı çalışırken KASKİ ile görüştük ve onların yönlendirdiği yerlerde çalışıyoruz. Köylerden talep çok geliyor. Bir kısmı çökme yaşamış, kanalizasyon yoluyla, içme suyu yoluyla su temin edemiyorlar. Oraların hepsinin suyunu tamir ettik.