Kara delikler son dönemde yoğun araştırmalara konu oluyor ama bilim onları yüzyıllar boyunca görmezlikten geldi.

 

Fenoreporter - Dış Haberler Servisi

 

Hatta başta Albert Einstein olmak üzere birçok astronom onların varlığını reddetti. Einstein sonunda “Genel görecelilik” teorisinde kara deliklerin var olabileceğini kabul etti ama bu bile bilim dünyasını uyandırmaya yetmedi.

 

Oysa yüzyıllar önce, 18’nci yüzyılda İngiliz rahip John Michell, o güne kadar bilinmeyen bir çok uzay cisminin varlığını haber vermişti. O dönemde bilim insanlarının araştırmaktan kaçındıkları alanlarda bu din adamı cesur adımlar atıyordu.

 

1600’lerin başında teleskop keşfedilince ve onun açtığı ufukla bilim dünyasında bir devrim yaşanınca, örneğin evren ilk kez gözlenince, rahip Michell bunu uzay araştırmaları için müthiş bir imkan olarak gördü. Görüşü şuydu: Evren tanrının yerini alamaz ama onun tamamlayıcısı olabilir.

 

Michell kilisedeki görevlerinden arta kalan zamanlarda, kozmolojiye, özellikle de kitle çekim konusuna oğunlaştı. 1767’de kendi aynalı teleskopunu geliştirdi. Yıldızların gözlenmesinde ilk matematik ve istatistik yöntemlerini kullanan oldu.

 

O kadarla da kalmadı. 1783’te yıldızların yoğunluğu ve bu yoğunluğun çevrelerindeki uzay cisimleri yardımıyla gözlenebilmesini konu alan bir makale yayınladı. Newton yasalarından yola çıkarak bu yöntemin ışığa da uygulanabileceğini savundu.

 

Kitle çekimin ışığa etkisi konusunda yanıldı. Ancak yıldızların kendi kitle çekimlerinin ışığı etkileyebileceğini buldu. Bu da onu şöyle bir mantık yürütmeye yöneltti: En yoğun kitleye sahip yıldızlar kendilerini çevreleyen yıldızları kontrol edebilirler. Bir yıldızın bunu başarabilmesi için, güneşle aynı yoğunluğa sahip olması ve güneşin 500 kat büyüklüğü barındırması gerekir. Böyle bir durumda ışık başlangıçta böyle bir yıldızın etki alanından kaçacak ama daha sonra kendi çekim gücü nedeniyle yıldıza dönmek zorunda kalacak. Anlatmak istediği kara deliklerdi.

 

Işığın hem dalga, hem de madde olduğu buluşuyla daha da güçlenen bu teoriye rağmen, rahip John Michell bir süre sonra unutuldu. Michell, 21 Nisan 1793’te 68 yaşında öldü. Araştırmaları ancak 20’nci yüzyılda yeniden hatırlandı. O tarihten bu yana özellikler kara delikler konusunda yapılan çalışmalar onun teorilerine dayandırılıyor. Ve güçlü teleskopların desteğiyle kara deliklerin varlığı reddedilemecek kadar gerçek çıktıkça, bilim insanı rahibe duyulan hayranlık daha da artıyor.