Yaygın inancın aksine, depresyon her zaman bağıra bağıra gelmiyor. İşyerinde hayat her gün aynı değil. Moraliniz bir gün tavanda, ertesi gün tabanda olabiliyor. Ancak, karalar bağlamanız günler boyunca sürüyorsa, bu büyük ihtimalle depresyonun tehlikeli yamaçlarından aşağı yuvarlanmakta olduğunuzu gösterebilir.

 

Fenoreporter - Sağlık Haberleri Servisi

 

Depresyon genellikle bir hüzün, bir acı, bir yas veya tükenmişlikle ortaya çıkıyor. İşyerindeki bazı alışkanlıklar gizli bir depresyonun ipuçlarını verebilir.

 

İşte o alışkanlıklar ve depresyona işaret eden belirtileri…

 

1-Deliler gibi çalışmak: İlk bakışta şaşırtıcı gelebilir ama bir mesai arkadaşınız çılgınlar gibi çalışıyorsa, iş seyahatlerinde gönüllü olarak en öne atılıyorsa veya şirket için zor, çetrefilli dosyaları çözmeye gönüllü bir şekilde istekli görünüyorsa, bilin ki, o depresyon geçiriyor.

 

İşte bir uzmanın görüşü: İşinde veya kariyerinde yükselmek isteyenlerde dinamizm aslında bir depresyonu gizliyor olabilir. Bunun, hayatın diğer zorlu sınavlarından bir farkı yok. Örneğin, boşanma aşamasında olmak, sevdiği bir yakın ını kaybetmek gibi bir şey. Ama fark şu: Duygularını belli etmeyebilirler.”

 

2-İş arkadaşlarından uzak durmak: İş arkadaşlarıyla ilişkinin durumu da belli bir rahatsızlığın belirtilerini ele verebilir. Uzmanlara göre, iş arkadaşlarından gönüllü biçimde tecrit olmayı tercih etmek, depresyon belirtisi anlamına gelebilir. Davranış değişikliğini şöyle açıklıyorlar: “Eskiden aktif olarak toplantılara katılan biri artık daha sessizse, salonun en arkasında oturuyorsa, dahası toplantılara katılmaktan kaçınıyorsa, mesai sonrası çalışanların yorgunluk atmak için bir şeyler içme davetine katılmıyorsa, tüm bunlar depresyon belirtisi olarak değerlendirilebilir.”

 

3-Hayat daha düzensiz, hatta savruk hale gelirse: “Her gün aynı saatte işe gitmek günlük bir çileye dönüyorsa, depresyonun en belirgin mesajlarından biri olarak kabul edilebilir. Bir uzmanın örneği: “Birini tanıyorum. İşini seviyordu, işyerinin projelerine aktif olarak talıyordu, meslektaşları tarafından çok seviliyordu. Sonra depresyona girdi, işe geç gelmeye başladı. Randevularına bile yetişemiyordu. Meslektaşlarıyla birlikte yemekten vazgeçti, onları yetersizlikleri iddiasıyla eleştirmeye başladı.”

 

4-Hiç bir neden yokken öfke patlaması yaşamak: En küçük bir aksilik bile öfke krizlerine yol açıyorsa, bunun nedenlerini daha derinlerde aramak gerekir. Depresyondaki kişiler öfkelerini bastıramayabilir veya bastırmaya çalışabilir, bu da işyerindeki arkadaşlarını onun bu kızgınlığının hadafi yapabilir. Bir uzman anlatıyor: “İşte her şeyden ve herkesten sinirlenen, sabrı birkaç saniyede tükenen ve çalışma arkadaşlarıyla, işyerinin müşterileriyle , hatta cep telefonundaki mesajlarla bile kavga edecek ruh halinde olan birinin depresyon geçirdiğine kesin gözüyle bakabiliriz.”