Ahmet Mümtaz Taylan'ın Empati programına konuk olan Hülya Avşar her zaman olduğu gibi yine dobra açıklamalarıyla dikkat çekti.

 

Ahmet Mümtaz Taylan'ın ünlü konukları, NTV ekranlarında Empati'de her hafta başka hayatlara gidip, haberlere konu olmuş, tarihe geçmiş, insan hikayelerini görüp, onların yaşadıklarıyla, acılarıyla, mutluluklarıyla, aşklarıyla, gözyaşlarıyla; hayatlarıyla empati kuruyorlar. Ünlü konuklar yaşanmış hikayelerle Empati kurarken, kendilerine ait bambaşka hayatları, bambaşka gerçekleri ortaya çıkarıyorlar.

 

Yapımcılığını BBO Yapım Şafak Bakkalbaşıoğlu ve Mahperi Altun Uçar'ın üstlendiği programda Ahmet Mümtaz Taylan, konuklarına yaşanmış, haberlere konu olmuş insan hikayelerini anlatıyor ve "sen olsan ne yapardın" diye soruyor. Ahmet Mümtaz Taylan, Empati'nin yeni bölümünde Hülya Avşar'ı konuk etti.

 

"GÜZELLİĞİME ÇOK GÜVENDİM HALA DA GÜVENİYORUM”

 

Ahmet Mümtaz Taylan'ın "Sen güzelliğine güvenerek mi yaşadın bunca sene?" sorusuna Hülya Avşar şu cevabı verdi: 

 

"Güzelliğime tabii ki çok güvendim; hala da güveniyorum. Güzelliğime güvendim ama sadece ona yüklenmedim. Bunun için kendimi geliştirdim, müzik eğitimi almak, spor eğitimi almak, göstermelik değil de hayatta ne kadar önemli olduğunu düşünerek yapmak, aileye sahip çıkmak, bu önemli güç... Onları da birlikte taşımak önemli bir şey; bu güç olduğu zaman, belli bir yaştan sonra güzelliğin de mutluluğun da o…"

 

İHANET YORUMU

 

Ahmet Mümtaz Taylan'ın "ihanet bağışlanamaz mı?" sorusu üzerine Hülya Avşar "Ben ilişkimde buna benzer şeyler yaşadım. Eşim, Zehra'nın babası, seviyordu gezmeyi, çapkınlığı da seviyordu, olabilir o da onun hayatı bilerek kabul etmiştim, asla yargılamıyorum! Ama bilmek ve duymak istemezdim. Çocuğum olduğu için aileyi devam ettirmek çok isteyen kadındım. Benim ailemde, annemde babamda öyle şeyler yaşamadım, biz kalabalık bir aileyiz, aşiretiz; herkes evine sahiptir, herkes affedicidir. Ne zaman ki çok uzun zamandır olduğunu duydum, işte o bana ihanet gibi geldi, aldatmaktan çok. Ve onu affedemedim." diye konuştu.

 

DEMET EVGAR, ÖZGÜ NAMAL, KENAN İMİRZALIOĞLU VE KIVANÇ TATLITUĞ

 

Ahmet Mümtaz Taylan'ın "Günümüzde kimleri beğeniyorsun?" sorusunda Hülya Avşar şöyle konuştu: 

 

"Çok az isim var. Kıvanç Tatlıtuğ'u izlerken seviyorum, beğeniyorum, kendini çok geliştirdi, inanılmaz. Kenan İmirzalıoğlu'nun ok dediği diziyi seyretmek de her zaman hoşuma gider. Kadınlardan Demet Evgar'ı çok beğeniyorum. Özgü Namal'ın dönmüş olması çok hoşuma gidiyor, oyunculuğuna hayranım. Seni (Ahmet Mümtaz Taylan) saymayayım zaten, senin olduğun hikayede ağırlık geliyor oturuyor. Şimdiki oyuncuların bir tek şeyi beni rahatsız ediyor, çok tepkili ve çok bağırarak oynuyorlar. Bir başka odadan bir dizi oynuyor ve evde seyrediliyorsa, ha hu bağırma seslerini diğer odadan duyuyorum; duygusal bir dizide bile bağırıyorlar; her şey bağırılarak anlatılmaz, bu oyunculuklar beni rahatsız ediyor.”

 

"Tacım alınmasaydı Kainat Güzeli yarışmasına gidecektim”

 

Ahmet Mümtaz Taylan'ın güzellik ve Türkiye güzeli İdil Bilgen sorusunda ise Hülya Avşar, konuya kendi katıldığı güzellik yarışmasını anlatarak başladı: "Jüride Franco Nero (İtalyan aktör) var, Kainat güzeli de tacını bana verecek, ben Kainat Güzellik yarışmasında Türkiye'yi temsil edecektim; gerçekten bacak boyu benim boyum kadar olan kızlar vardı. Çok kargaşa çıkmış jüride, o olsun bu olsun diye. Franco Nero benim için çok bastırmış, "poposu büyük" demişler, "poposu büyük ama güzel" diye bastırmış. “

 

TÜRKİYE GÜZELİ İDİL BİLGEN

 

"Çok ayıp, annesini kaybetmiş, kendine güvenen, iyi yetişmiş, terbiyeli, bu tuzaklara düşmedi, bu duyduğu şeylere. Bir insana bunu söylemek ayıp, ben saklanacak yer aradım o konuşulanları duyunca. Magazin haberi olunca insanlar kaptırıyor ya kendini. Şimdi güzellik yarışmalarının sonuçları etkili olmuyor, güzellik yarışmalarından bir şey çıkmıyor. “

 

HAYATIMI KADİR İNANIR KURTARDI

 

Hülya Avşar, yıllar önce film çekimindeki vurulma sahnesini de anlatırken, Kadir İnanır'ın hayatını kurtardığını anlattı. Avşar: "Fünyeden korkuyorum, dedim ki fünyeyi yerleştiren kişilere, çok fazla patlamasın, bir tane kalbime koyun, oradan yiyeyim öleyim kurşunu dedim. Onlar da beni dinledi, Kadir geldi, ucu görünüyor fünyenin, Olmaz dedi, çıkarın onu çabuk kalbinden dedi. Kadir fünyeyi benim kalbimden çıkartmasaydı, ben gitmiştim. Meğerse o fünye tahrip fünyesiymiş; set çalışanı alkol alıyor, sabaha karşı aklına geliyor ve nereden bulduysa bir fünye buluyor, o patlama oldu, ben vücudumdan çıkan her şeyi gördüm, seyirciye, yönetmene her yere sıçradı, kelime-i şehadet getirmeye başlamıştım..." dedi.