İç bulantısı çok kötü bir duygu. Her gün ve aylar boyunca her sabah iç bulantısıyla kıvranmak ise kolay kolay katlanılacak bir şey değil.
Ne yazık ki, her 5 hamile kadından 4’ü bu çileyi çekiyor. Daha kötüsü, hamile kadınların yüzde 3’ü “İnatçı bulantı” denilen bu rahatsızlığa yakalanıyor. Bu, kusma, kilo kaybı, böbrek fonksiyonlarında bozulmaya ve rahimdeki bebeğe zarar vermeye kadar giden sonuçlara yol açıyor. Anne adayının beslenmesini, yeterince sıvı almasına bile engel oluyor.
Hamile kadınlardaki bu rahatsızlığa “Sabah bulantısı” deniyor ama günün herhangi bir saatinde de ortaya çıkabiliyor.Son zamanlara tadar uzmanlar bu bulantıların ve kusma ihtiyacının nedenini bir türlü bulamıyorlardı.
Güney Kaliforniya Üniversitesi Tıp Fakültesi görevlilerinden genetisyen Marlena Fejzo başkanlığındaki bir ekip 20 yıl süren araştırmaları sonunda önemli bir dizi bulguya ulaştı.
Hamileliklernde bulantı ve kusma sorunu yaşayan kadınlar ile “GDF 15” denilen bir protein arasında ilişki tespit edildi. Anne adayının “Plasenta”sında (Not: Anne rahmini göbek kordonuna bağlayan, fetüse besin ve oksijen ileten doku) bu proteinden bol miktarda var. Çünkü hamile kadının bebeği bünyesinden atmasını önlüyor. “GDF 15” proteini beynin iştah ve bulantı duygularını yöneten bölümüne sinyaller gönderiyor. Bu protein ne kadar çoksa, bulantı ve kusma o kadar sık ve şiddetli oluyor.
Bu ilişkinin ortaya çıkarılması, elbette potansiyel tedavinin de yolunu açıyor. Hamilelikten önce “GDF 15” proteinine daha çok hedef olmanın, hamilelik döneminde bu protein veya hormona karşı duyarlılığı azaltabileceği düşünülüyor. Tıpkı besin alerjisi olanlara kontrollü olarak bu alerjiye hedef yapmaya dayanan tedavi uygulanması gibi.