Her yıl bir çok kuş türü uzun bir yolculuk için havalanıyor, birkaç ay sonra yola çıktıkları noktaya dönüyorlar. Büyüleyici bir doğal olay olan bu toplu göçün sırrı hala çözülemedi.

 

Fenoreporter - Dış Haberler Servisi

 

İlk bakışta yerleşik kuşlar ile göçmen kuşlar arasında bir fark görebilmek pek mümkün değil. Ancak göçmenler yola çıkma zamanı gelince olağanüstü yeteneklerini devreye alıp 3 ayda 22 bin kilometreden fazla uçarak başka diyarlara gidiyorlar. Yolculukları genellikle ilkbaharda yavrulamak için kuzeye, sonbaharda ise kışı daha ılık iklimlerde geçirmek için güneye doğru oluyor.

 

Kuşların toplu göçü ile bazılarının oradan oraya gidip durmaları arasında fark var. Örneğin, deniz kuşları fırtınalı havalarda daha sakin yerlere gidiyorlar ya da yuvayı terkeden genç kuşlar kendilerine güvenilir bir yer bulmak için başka bölgelere uçuyorlar ama bu göç değil. Göç kavramı ancak yılın belli mevsiminde kıtalar değiştirip daha sonra eski yuvalarına dönen kuşlar için kullanılıyor.

 

Dünyadaki 10 bin kuş türünden 1.800’ü düzenli olarak göç ediyor. Her türde  göç stratejisi yere ve ihtiyaçlara göre değişiyor.  Bazı türlerde kuşlarım bir bölümü göçerken, bir bölümü ise yaşadığı bölgeyi terketmiyor.

 

Göçler toplu olarak başlıyor, ancak yolda genlerine işlemiş bilgilere göre farklı kulvarlara dağılabiliyor.  Bu koridorlar genellikle dağları, sahil bandını, hatta ırmakları izleyerek belirleniyor. Ayrıca sıcaklık değişiklikleri ve mevsim rüzgarları da rotada etkili oluyor.

 

Bununla birlikte kuşlar yorulduklarında konacak yer bulmakta zorlanacakları geniş okyanuslar gibi güzergahlardan uzak durmaya çalışıyorlar. O nedenle Boğazlar ve Cebelitarık, Avrupa’nın en ünlü göç koridorlarının başında geliyor.