Son dönemde Yeşilçam'ın ünlü ismi Yılmaz Güney ile ilgili tartışmalar büyürken Farah Zeynep Abdullah daha önce söyledikleri üzerinden yazı kaleme alan gazeteci Nagehan Alçı'ya yanıt verdi.
Son dönemde Yeşilçam'ın ünlü ismi Yılmaz Güney ile ilgili tartışmalar büyürken Farah Zeynep Abdullah daha önce söyledikleri üzerinden yazı kaleme alan gazeteci Nagehan Alçı'ya yanıt verdi. Son dönemde Yeşilçam'ın ünlü ismi Yılmaz Güney ile ilgili tartışmalar büyürken Farah Zeynep Abdullah daha önce söyledikleri üzerinden yazı kaleme alan gazeteci Nagehan Alçı'ya yanıt verdi.
Oyuncu Farah Zeynep Abdullah, "Şu konjonktürde Yılmaz Güney’e başlayan saldırı kampanyasının sebebi Kürt olması" diyen gazeteci Nagehan Alçı'ya yanıt verdi. Abdullah, "Yok koç erkeği olması abartma” diye yazdı. Oyuncu Farah Zeynep Abdullah, "Şu konjonktürde Yılmaz Güney’e başlayan saldırı kampanyasının sebebi Kürt olması" diyen gazeteci Nagehan Alçı'ya yanıt verdi.
Yönetmen ve oyuncu Yılmaz Güney'in ölüm yıl dönümünde oyuncu Farah Zeynep Abdullah'ın yorumu üzerine başlayan kadına yönelik şiddet tartışmalarına katılan Nagehan Alçı, X'ten (Twitter) yaptığı paylaşımda "Şiddet konusunda aleyhine yazılanlar doğru. Bunlar defalarca da yazıldı" diye yazmıştı. Alçı, "Fakat şu konjonktürde Güney’e Farah Zeynep’le başlayan saldırı kampanyasının sebebi Güney’in Kürt olması. Olayın özü bu" ifadelerini kullanmıştı. Alçı'ya yanıt veren Abdullah ise, "yok koç erkeği olması abartma" diye yazdı.
NE OLMUŞTU?
Sanatçı Yılmaz Güney’in ölüm yıldönümü vesilesiyle yazar Murathan Mungan sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulunmuştu. Mungan, “Yılmaz Güney’in ölümünün 39. yılı. İyi bir yönetmen, iyi bir oyuncu, iyi bir senarist olmasının yanı sıra sinemamızın en iyi yürüyen erkeğiydi. Bir daha kimse onun gibi boynunu hafifçe yana kırarak hüzünle bakarken içimizin en ücra yerine dokunamadı” ifadelerini kullanmıştı. Mungan’ın paylaşımına yanıt veren Farah Zeynep Abdullah, "Sinemamızın en iyi yürüyen erkeği shjs ve kadın döven ve şiddet türleri açısından zengin ve etkili silah kullanan diyelim" demişti.