Kızıyla yaşadığı sorunlarla gündemden düşmeyen Deniz Akkaya, bu sefer de kızının geçici velayetini alan eski eşi Efe Önbilgin'e ateş püskürdü; "Senin hamurun bozuk”

 

Habertürk'te yer alan habere göre; Deniz Akkaya, geçtiğimiz haftalarda iş insanı Efe Önbilgin ile evliliğinden dünyaya gelen kızı Ayşe Önbilgin ile yaşadığı bir tartışmayı, sosyal medya hesabından ifşa etmişti. Akkaya, kendi isteğiyle Çocuk Esirgeme Kurumu'na gönderdiği kızı devlet koruması altına alınmıştı. Yaşanan bu gelişmelerden sonra Efe Önbilgin, 15 yaşındaki kızının veleayeti için dava açmıştı. Önbilgin, ilk duruşmada, yaz tatilinde yanında bulunması adına kızının geçici velayetini almıştı. Geçici velayetin Efe Önbilgin'e verilmesinin ardından Deniz Akkaya'nın kızgınlığını iyiden iyiye arttı. Akkaya, yine eski eşini hedef aldı.

 

"BABA OLMAK BİR FOTOĞRAFTAN İBARET DEĞİL”

 

"Öyle kapının önünde fotoğraf çektirerek, baba olunmuyor. Vakit harcayacaksın, emek vereceksin, çocuğunun isteklerini kendi çıkarlarının önüne koyacaksın. Bugün, şartlar bunu gerektiriyorsa eğer ülkeden çıkamıyorsan çocuğa hayatı zindan etmek yerine imkânların var. İlk yaz tatilinde başbaşa baba - kız aşk yaşarsınız. Yaptınız şovunuzu, şimdi sıra gerçek babalıkta. Okula götüreceksin, geri alacaksın, spora götüreceksin. Evde arkadaşlarını ağırlayacaksın, konsere götüreceksin, alışveriş yapacaksın, aile büyüklerine götüreceksin. Her ne kadar istemesen de... Baba olmak bir fotoğraftan ibaret değil. Bunun net çizgilerle çizilmiş gerekleri var. Sizin derdiniz bambaşka.”

 

"Öyle bol keseden atmakla babalık olmuyor. Bugünü çok iyi hatırlıyorum. Sen Peru'da uyuşturucu batağına düşmüşken, ben kızımın geleceği için belki de bir daha karşılaşma imkânı olmayan insanlarla bir araya getirdim. Ülkesini bilsin, ülkesinden farklı insanlarla tanışsın….”

 

"Sen yine programına bakıp çocuktan kaçarken, telefonlara çıkmazken, ben ona hayatı öğretmeye çalıştım. Defalarca kez deprem bölgesine birlikte gittik... Bunların hiçbirini yaşamamış bir adam bir fotoğrafla baba olduğunu hiç kimseye ispatlayamaz. Hele kendine mümkün değil... Evet, doğru disiplinli bir anneyim. Hayat, sadece Tarabya'daki okulundan, derslerinden ibaret olmadığını göstermek için hiç gerekmediği halde onu her yere taşıdım… Pişman mıyım? Hayır. Yoruldum mu? Çok.”

 

"Hangi doğum gününde yanındaydın? Birinci doğum gününde bile tenezzül edip gelmedin. Şimdi bir fotoğrafla babacılık oynamak peşindesin. İnan bu kez en azından hukuki süreçte olduğunuz için göz boyamak için doğru davranmanı bekledim ama nafile senin hamurun bozuk.”

 

"Bu fotoğraf için okulda bir kompozisyon yazmıştı. Neden senin bir tane fotoğrafın yok bu şekilde çocuğunla? Bu arada ben çalışıyorum bu benim setim. Dadı yok kimse yok. Hem çalışıyorum hem de oynuyoruz. Bu yollardan geçmeyen hiç kimse bana akıl vermesin.”

 

"SEN BU YOLDA HİÇ EMEK VERMİŞ MİSİN?”

 

"Hiç hastaneye götürdün mü çocuğunu? Hiç sağlık sigortasını yaptırdın mı? Hiç ateşini düşürdün mü? Benim ünlü bir kadın olmam üzerinden bana İtibar suikasti yaparken, arkana dönüp bir bakacaksın. Sen bu yolda hiç emek vermiş misin…"