Yemek tabağınız doymuş yağlarla doluysa hemen beslenme alışkanlıklarınızı değiştirmenizi öneririz. Çünkü yeni bir araştırmaya göre, doymamış yağlar diyabet, kalp-damar hastalıkları ve bunama riskini önemli ölçüde azaltıyor. Beslenme uzmanları “Beynimizin doymamış yağlara ihtiyacı var” uyarısında bulunuyor.

 

Fenoreporter - Dış Haberler Servisi

 

İsveçli ve Alman bilim insanlarının yaptığı bir araştırmaya göre ise, yağ ihtiyacını doymamış yağ asitlerinden karşılayanlarda kalp-damar hastalıklarına yakalanma riski, doymuş yağları tercih edenlere göre yüzde 32 daha az oluyor. İster 18, isterse 80 yaşında olun, beslenme alışkanlıklarınızı değiştirmek için asla geç değil.

 

Belirli bir süre doymuş yağla hazırlanmış yemekler yerine doymamış yağlı yiyecekleri tercih edenlerde tip 2 diabet riski yüzde 42 azalıyor.

 

Peki, doymuş ve doymamış yağlar arasındaki fark ne? Cevap: Doymuş yağlar hayvan kökenli. Tereyağ, peynir, süt ve kırmızı et gibi… Bu yağı içeren besinler kanımızda kötü kolestrol oranını artırıyor. Kan damarlarımızda biriken kötü kolestrol iltihaplara ve kireçlenmelere neden oluyor. Bu da sonunda damar basıncını, yani tansiyonu artırıp kal-damar hastalıklarını tetikliyor.

 

Doymamış yağlar ise bitkisel kökenli ve bünyeye olumlu etkilerde bulunuyorlar. Yine araştırmalara göre doymamış yağlardaki omega-3 iyi kolestrol seviyesini artırıyor. Bu da kalp ve kan damarları için çok faydalı. Ayrıca doymamış yağlar iltihaplanmaya karşı kalkan işlevini görüyor ve beynimize de çok iyi geliyor. Çünkü beynimizin organlar doymamış yağdan oluşuyor.