Bir restoranda gürültü masada sohbeti zorlaştırıyor, ayrıca yemek seçimini de etkiliyor. Gürültülü bir ortam sohbet zorluğundan genellikle daha çok yemeye ve içmeye yöneltiyor, bu da hesabı kabartıyor. Tek kazanan restoran oluyor.
Restoran ve barların çoğu herkes konuştuğu ve sesleri birbirine karıştığı için bir kapalı mekanda katlanılabilir “Desibel” düzeyinin üstüne çıkıyor. İki kişi arasındaki sohbette gürültü düzeyi 50-50 Desibel olarak ölçülüyor. Kapalı mekanda Desibel düzeyi 76-80 arasındaysa ya da onun da üstündeyse gürültü kulaklara, işitme duyusuna zarar veriyor.
Bunun sonucu müşteriler birbirlerinin dediklerini anlamak için daha güçlü ve daha tiz konuşuyorlar. Bu da gürültüyü daha da artırıyor ve gerçek bir ses kirliliğine yol açıyor.
Restorandaki ses kirliliği beslenme davranışlarını da etkiliyor. Daha yağlı ve daha şekerli besinler sipariş ediliyor. Çünkü gürültü sağlıklı ve bilinçli yemek seçimini de olumsuz etkiliyor.
Bitmedi; gürültülü ortam yemeklerin tadını almayı da güçlendiriyor. İnsanlar gürültülü ortamdan bir an önce uzaklaşabilmek için, çok hızlı ve iri lokmalarla yiyorlar. Araştırmalara göre gürültülü ortam ve yüksek volümde müzik isanları dalgınlaştırıyor, bu da doyma duygusunu engelliyor, sonuçta hiçbir neden yokken daha çok yemeye yöneltiyor.
Ve hesabı istediklerinde önlerine yüklü bir fatura geliyor.