Eğitim-öğretim yılı başlayıp 15 yaşındaki Mikalay okula dönünce öğretmenlerinin artık kendisini adıyla çağırmadıklarını farketti. Mikalay yerine adının Rusça’sı olan Nikolay diye sesleniyorlardı. Ayrıca dersler de artık Rusça okutuluyordu.

 

Fenoreporter - Dış Haberler Servisi

 

Belaruslular şimdi toplumun Ruslaştırılması dalgasıyla karşı karşıyalar. Rusya ekonomik, siyasal ve kültürel ağırlığını artıkça baskılar daha da artıyor.

 

Belarus “Ruslaştırılma” baskısını ilk kez yaşamıyor. Çarlık ve Sovyetler Birliği dönemlerinde de Rusya dilini, sembollerini ve kültürel kurumlarını dayatmıştı. Ancak 1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Belarus ulusal kimliğine yönelmeye başladı. Belarusça resmi dil oldu, Sovyetler’in orak-çekiçli bayrağının yerini beyaz-kırmızı-beyaz şeritlerden oluşan ulusal bayrak dalgalanmaya başladı.

 

Bu durum 1994’te Aleksandr Lukaşenko’nun iktidara gelmesinden sonra değişmeye başladı. Belarusça’nın yanında Rusça’yı da resmi dil yaptı. “Milliyetçi” dediği ulusal simgeleri iptal etti. 30 yıldır iktidarda olan Lukaşenko, Rusya’nın 9,5 milyon nüfuslu Belarus’ta hayatın çeşitli yönlerinde baskın güç haline gelmesine izin verdi. Başkent Minsk ve diğer büyük kentlerin sokaklarında artık Belarusça duyulmuyor. Sosyal faaliyetler Rusça yürütülüyor. Lukaşenko sadece Rusça konuşuyor, medya Rusça yayın yapıyor, kamu görevlileri Belarusça’yı kullanmaktan kaçınıyor.