DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Şanlıurfa’da İncelemelerde Bulundu!
Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremde Türkiye sarsılmıştı. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan eşi Zeynep Babacan’la , Şanlıurfa’yı ziyaret etti. Depremzedelerin sorunlarını dinleyen Babacan, yerinde incelemeler yaptı. Daha sonra basın mensuplarına gördüklerini aktardı.
Sözcü’nün aktardığına göre; Babacan, “İktidar, gerek belediyelerle gerekse sivil toplum meslek örgütleriyle ‘nasıl işbirliği yapabilirim?' deme yerine ‘her şeyi ben yapacağım, her şey benden sorulur' havasına girdi maalesef. İlk gün, Hatay Havalimanı'nın pistine, bakanlık mı tamir etmiş, belediye mi tamir etmiş bunun kavgasına tutuştular. İlk günlerde oldu bunlar. ‘Biz Cumhur İttifak'ı olarak sahadayız' diye açıklamalar yaptılar.
Bunu yapan iktidarın kendisi. Halbuki böylesine büyük bir yıkımın altından merkezi hükümetin tek başına çıkması mümkün değil. Hiç uğraşmasınlar, yapamazlar.
Bu büyük yıkımın altından ancak, belediyelerle, merkezi hükümet birimleri beraber çalışırlarsa, sivil toplum, meslek örgütleri, gönüllüler beraberce çalışırsa bu zor dönemleri aşabiliriz. Yoksa, ‘ben, ben' demekle bu sıkıntılar aşılmaz, yapamazlar. Öncelikle bu çalışma zihniyetlerini, şekillerini değiştirmeleri lazım.” İfadelerini kullandı.
ÜLKEYİ YÖNETENLER BİZ DEMEYE ALIŞSIN
Babacan: “Bu topraklarda nice zorluklar çektik, nice zor dönemler yaşadık. Milletçe omuz omuza verdiğimiz zaman hepsinin üstesinden geldik. Belki zor dönemler oldu ama her defasında ayağa kalktık. Yine Türkiye bu zor dönemi de aşacaktır. Yine millet olarak ayağa kalkacağız, koşmaya başlayacağız. Benim en ufak bir şüphem yok. Yeter ki bu birlik ve beraberlik ruhunu yitirmeyelim. Milletçe hep beraber el ele verelim. Ülkeyi yönetenler de ‘ben' demeyi bıraksın ‘biz' demeye alışsın. Bu şekilde bu sorunları inşallah hep beraber çözeceğimize ben gönülden inanıyorum”
ÖZGÜR BASIN CAN KURTARIR
“Bütün bu afetin yönetimi boyunca hem sosyal medya sonuna kadar açık olmalı, hiçbir kısıtlamaya tabi tutulmamalı, hem de medya kuruluşlarımızın özgür haber alma ve özgür haber verme çalışmalarına asla engel olunmamalı.
Gün sansür günü değil, gün gerçekleri örtme günü değil, gerçeklerin üstü örtülmemeli, gerçekler toprağın altına gömülmemeli, gerçek neyse hep beraber bileceğiz. Bu millet gerçekleri olduğu gibi bilecek, anlayacak. Anladıktan sonra da çözümü hep beraber millet olarak gerçekleştireceğiz.
Gerçekleri siz vatandaştan, halktan saklayarak bir yere varamazsınız. Felaketin ne kadar büyük olduğunu herke biliyor. Hiçbir şeyi saklamaya, örtmeye gerek yok. Bugünün dünyasında, teknolojinin bu kadar ilerlediği bir dönemde.
Gerçekleri saklamanın zaten imkanı yok. Buradan hükümete benim acil çağrım, eğer akıllarının ucundan böyle şeyler geçiyorsa, gerçekleri toprağın altına gömme gibi bir şey geçiyorsa bunu hemen unutsunlar, vazgeçsinler bu niyetlerinden. Hep söylüyoruz, özgür basın can kurtarır.” Açıklamalarını yaparak afet olaylarında medyanın önemine de değindi.