Türk Edebiyatında önemli yere sahip olan; Türk yazar Adalet Ağaoğlu Kimdir? Nerelidir? Ne Zaman Vefat Etmiştir?

 

 

Türk Edebiyatında önemli yere sahip olan; Türk yazar Adalet Ağaoğlu Kimdir? Nerelidir? Ne Zaman Vefat Etmiştir?

 

Adalet Ağaoğlu Kimdir? Nerelidir? Ne Zaman Vefat Etmiştir?

Adalet Ağaoğlu Kimdir? Adalet Ağaoğlu 23 Ekim 1929'da Nallıhan'da dünyaya geldi. Babası, kumaş tüccarı Hafız Mustafa Sümer'dir. Dört çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu ve tek kızıdır. Kardeşleri Dr. Cazip Sümer, oyun yazarı, oyuncu Güner Sümer  ve iş insanı Ayhan Sümer'dir. İlköğrenimini Nallıhan'da tamamladıktan sonra 1938'de ailesi ile birlikte Ankara'ya yerleşti. Ortaöğrenimini Ankara Kız Lisesi'nde tamamladıktan sonra 1950 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nin Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Edebiyata ilgisi lise yaşamında şiirlerle başladı, kısa bir süre sonra oyun yazarlığına yöneldi. İlk defa 1946'da Ulus gazetesinde tiyatro eleştirileri yayınlıyarak yazarlığa başladı. 1948-50 arasında Kaynak Dergisi'nde şiirleri yayınladı.

1951-1970 yılları arasında TRT’de çeşitli görevlerde bulundu. Ankara Radyosu'nda göreve başladığı yıl ilk radyo oyunu olan Aşk Şarkısı'nı yazdı. Radyo'da görev yaparken tiyatro oyuncusu ve yönetmen dört arkadaşı olan Kartal Tibet, Üner İlsever, Çetin Köroğlu, Nur Sabuncu ile birlikte Ankara'nın ilk özel tiyatrosu olan Ankara Meydan Sahnesi'ni kurdu. Meydan Sahne Dergisi'ni çıkardı. 1953 yılında tiyatro konusunda görgü ve bilgisini artırmak üzere Paris'e gitti. 1953'te Sevim Uzungören'le birlikte yazdığı Bir Piyes Yazalım tiyatro oyunu aynı yıl Ankara'da sahnelendi. 1954 yılında mühendis Halim Ağaoğlu ile evlenen sanatçı, ilk romanını yazana kadar oyun yazarlığını sürdürdü. Üst üste yazdığı oyunlarla altmışlı ve yetmişli yılların önde gelen oyun yazarlarından oldu. Çatıdaki Çatlak oyunu 1965 yılında Ankara Devlet Tiyatrosu'nda sahnelenirken yasaklandı; bu olay onu roman yazmaya yöneltti. TRT'nin özerkliğine el konulması gerekçesiyle TRT Radyo Dairesi Başkanlığı'ndan 1970'te istifa eden sanatçı o tarihten sonra yazarlıktan başka bir işle uğraşmadı. Edebiyat yaşamının bazı dönemlerinde 'Remüs Tealada' ve 'Parker Quinck' gibi takma adlar kullanmıştır.

İlk romanı Ölmeye Yatmak, 1973’te yayınladı. Türkiye toplumunun yakın tarihindeki çalkantı ve değişikliklerini irdeleyen bu ilk romanından itibaren tüm eserleri yoğun tartışmalara konu oldu. Ölmeye Yatmak, daha sonra yazdığı Bir Düğün Gecesi  ve Hayır adlı romanlarla bir üçleme oluşturdu ve birçok ödül kazandı. Bir Düğün Gecesi ve Hayır romanları yayınlanır yayınlanmaz, ikinci romanı olan Fikrimin İnce Gülü, dördüncü basımında toplatıldı. Fikrimin İnce Gülü romanı hakkında, Askeri kuvvetleri tahkir ve tezyif  suçlamasıyla hakkında 1981 yılında dava açılan Ağaoğlu, iki yıl süren davanın ardından aklandı. Düğün Gecesi ise soruşturma aşamasında kaldı. Dönemin üç önemli roman ödülüne layık görülmüş olan Bir Düğün Gecesi adlı roman için ayrıca Aldous Huxley'den aşırma olduğu suçlaması ortaya atıldı ve uzun tartışmalara sebep oldu.

1983 yılından sonra İstanbul'da yaşamaya başladı. 1985'te anı-roman niteliğindeki Göç Temizliği'ni yayınladı. 1991 yılında Çok Uzak Fazla Yakın'la oyun yazarlığına döndü. Bu eser, ertesi yıl edebiyat dalında Türkiye İş Bankası Büyük Ödülü'ne layık görüldü. 1996'da ciddi bir trafik kazası geçiren ve iki yıl hastanede yatan Adalet Ağaoğlu için Can Yücel'in söylediği 'Sen Türkiye'nin en güzel kazasısın' sözü, Feridun Andaç'ın Adalet Ağaoğlu ile yaptığı nehir söyleşi tarzında bir kitabın adı oldu. Kitap, 2006'da basıldı. Adalet Ağaoğlu ile ilgili yazıları bir araya getiren arşiv eşi Halim Ağaoğlu tarafından hazırlandı ve 2003'te Adalet Ağaoğlu'nun yazarlığının 55. yılı anısına Herkes Kendi Kitabının İçini Tanır adı ile basıldı.

2010 Anayasa Referandumu sırasında çeşitli katılımcılarla beraber düzenlenen bir panelde Öğrenci Kolektifleri adlı bir grubun yumurtalı saldırısına maruz kalmıştır. Eşi Halim Ağaoğlu'nun 2018 yılında ölümünün ardından yazmayı bıraktığını açıkladı. Türkçe roman alanındaki özgün ve öncü eserleri ile ülkemizin kültürel ve düşünsel dünyasına yaptığı katkılarından dolayı 2018'de Boğaziçi Üniversitesi tarafından kendisine fahri doktora unvanı verildi.

14 Temmuz 2020 tarihinde 90 yaşında İstanbul'da hayata gözlerini yumdu.